Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

  • Ortopedi ve Travmatoloji Profesörü Dr. Emin Alıcı'nın, branşı dışında bir alana girerek fikir beyan etmesinden rahatsızlık duyuyor muyuz şahsen?

  • Hayıır!

  • Peki, sayın Alıcı'nın, "Karşıyaka Toplantıları" adı verilen toplantılarda Dokuz Eylül Üniversitesi rektörü sıfatıyla konuşmasında bir terslik var mı?

  • Yoo, son derece olağan ve sıradan bir faaliyet bu.

  • Peki, Emin Alıcı'nın, bu toplantıda "Ah keşke Anadolu halkı 250 sene önce Müslüman olmasaydı." şeklinde bir söz sarf etmesi skandal mıdır?

  • Niye olsun ki? Değildir, çünkü bu sözün bilimsel bir kıymeti yok, temenni!.. Temennisinin niteliği de kendisini bağlar ve tarif eder; bizi ilgilendirmez yani.

  • Prof. Alıcı, daha sonra bu sözlerini reddederek, "akıllı olan böyle lâflar etmez" demiş ama ardından konuşmaya dair ses kaydı internetten yayınlanınca, Vatan Gazetesi muhabirine, "Ben Hıristiyan'ım. Bu sözlerim Papa'nın Müslümanlara sarf ettiği sözler kadar etkili olur. Sonuçları da benim için iyi olmaz" şeklinde konuşmuş. Bu durumu nasıl değerlendirmek gerekir?

  • Şimdi işler çatallaştı; elmalarla armutları karıştırmamak için sırayla gidelim. Biir, konuştuklarını reddetmesi, nasıl denir.. "şık" değil ama kendi bileceği iş neticede, ikii, bu itirazı esnasında "akıllı adam böyle lâf etmez" cümlesini kurması bence mâkul fakat nihai tahlilde sahibini bağlayan bir ifadedir. Üç, konuşmanın ses kaydı yayınlanınca niçin durup dururken, "Ben Hıristiyan'ım" demek ihtiyacına kapıldığını anlamıyoruz. Şüphesiz arada başka cümleler de vardır ama haber editörleri gereksiz gördükleri için kısaltmış olabilirler; dolayısıyla bu ifadeyi ihtiyatla karşılamak lazım fakat, Sayın Alıcı'nın dini kimliğini ifşa etmesi, olayı karmaşıklaştırmaktadır çünkü neticede akıllı adamların sarf etmeyeceği türden lâflar söylemek hiçbir din mensubunun imtiyaz ve tekelinde değildir. Bu küçük saptama, ya kayıt ve editör hatasıdır ya da dikkatleri başka yöne sevk etmek için yapılmış bilinçli bir şaşırtmaca hamlesidir. Her hâl ü kârda mânâsız. "Bu sözlerim Papa'nın Müslümanlara sarf ettiği sözler kadar etkili olur" cümlesini ise abartılı bulduğumu belirtmeliyim; bir insanın kendisini bu kadar önemsemesi, neticede bu gibi garip tezahürlere ve değerlendirme yanlışlarına yol açabiliyor demek ki?

  • Peki, "sonuçları benim için iyi olmaz" sözünü nasıl anlamak lâzım?

  • Peeh peeh... Prof. Alıcı bu cümleyle rektörlüğünün ve ilmi kariyerinin risk altına gireceğini imâ ediyorsa, yaşadığı ülkenin politik ve entelektüel aurasını henüz tanıyamamış demektir. Bence lâflarının önemini fazlaca abartmaktadır.

  • Yani?

  • Yani bir şey olmaz; çünkü ortada ciddiye alınması gereken bir cürüm, kabahat, itham, söz, eylem vesaire yoktur. Topluluk önünde mırıldanma kabilinden bir şey. Bunun ciddi sonuçlara yol açacağını sanmıyorum.

  • Peki, bu rektörü atayan Cumhurbaşkanı açısından bir değerlendirme ihtiyacı duyulur mu?

  • Soruyu tam anlayamadım ama Cumhurbaşkanı'nın bu olaydan ötürü kendine şahsi bir alınganlık veya suçlanma hissi çıkaracağını sanmıyorum; üstelik doğru da değil. Bilim adamlarının yanılabilirliği en muhteşem imtiyazlarıdır; yanılmaları halinde bir, isabetlerinde iki sevap kazanırlar bilirsiniz.

  • Ne yani, ortada bir şey yok mu diyorsunuz; niçin konuşuyoruz öyleyse biz?

  • Haa, belki şu kadarı söylenebilir; Prof. Alıcı'nın sözlü spekülasyonunda ciddiye alınır bir entelektüel kalite eseri görmüyoruz; üstelik yanlış bilgiye dayanan fikir jimnastikleri bunlar. Kalite bakımından eleştirilebilir ama bu gayret ve emeğe değer mi sormadan edemiyor insan...

  • Teşekkürler, demek bir şey yok ha ortada?

  • Bir şey değil canım, evet, gerçekten bir şey yok!