Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

Bunca aklıbaşında adamın Darwin'in karşısına veya arkasına geçerek saf tutup birbirini paralamasında eğlendirici bir şeyler yok mu sizce? Darwin uğrunda kavga etmek, bizim laikçilerin ortada bir gerekçe yokken havaya bakıp, "laiklik olmazsa olmaz bir şeydir; biz laikliğe çok önem veririz; laiklik olmasaydı biz de olmazdık" neviinden fuzuli yere fikir beyan etmelerini hatırlatıyor. Böyle şeylere şahit oldukça, "hâlâ mı oradayız?" diye ümitsizliğe kapıldığım oluyor.

Hayır efendim, ben size Darwin ve teorisi aleyhinde bilinenleri tekrar edecek değilim; bana göre büyük ilim adamlarından biriydi Darwin; o çapta teori kurmak, teoriyi desteklemek için dünyanın köşe"bucağını gezip yıllarca malzeme toplamak en azından saygı duyulması lâzım gelen bir şeydir ve Darwin, o türden bir saygıyı sonuna kadar hak ediyor. Bu incelik, bizim gibi ülkelerin fikir ortamında pek hatırlanmayan bir şeydir. Daha delikanlılık çağında Marks aleyhine atıp tutmaya kalkışan bazı gençlere de hatırlatmaya çalışmıştım ki, "o devrinin en iyi ekonomi"politikçilerinden ve düşünürlerinden biridir; en azından sizin yaşınızın iki katı kadar yılı okumakla, düşünmekle geçirmiş bir adam hakkında, teorisini beğenmediğiniz, fikirlerine katılmadığınız için ileri geri konuşmaya hakkınız olmamalı!"

Bizimkiler öyle yapmıyorlar; Darwin aleyhtarları onu dinlerine, mukaddesatlarına ve namuslarına en büyük fenalığı yapmış biri gibi görüyorlar. Taraftarları için ise Darwin laik bir peygamber, bir bilim azizi, çağdaş bir Prometheus'dur. Prometheus'u bilirsiniz; hani şu Olympos dağındaki kutsal ateşi çaldıktan sonra insanların hizmetine sunan ve bu yüzden feci surette cezalandırılan mitoloji kahramanı. Modern bilim taraftarları Prometheus benzetmesine bayılırlar ve aydın sınıfının Prometheus tarafından temsil edildiğini düşünürler; çünkü o, kutsal sırları bilen, onları halka anlatan ve böylece tanrıları lüzumsuz kılan kişidir; aydınlanmanın sembolü. En azından 150 sene önce bazı insanlar böyle düşünüyorlardı!

Geçenlerde bir yazarımız, çalıştığı gazetedeki köşesinde Darwin lehine şeyler yazdığı için işine son verilmiş; göreceksiniz, bu yazı yayınlanıncaya kadar bu patırtı büyüyecek ve eli ne kadar kalem tutan yazar"çizer varsa lehte aleyhte yer tutup atıp tutmaya başlayacaktır. Artık, "hangi çağda yaşıyoruz, hâlâ Darwin'in bilimsel keşiflerini, kutsalı zedelediği için görmezden gelen baykuşlar var"dan tutunuz da "Dedenin ve eben an ced sülalenin maymundan geldiğini ileri sürüyorsan bu iddianı zevkle ciddiye alabilirim ama benim ecdâdım Âdem ile Havva idi" diyenlere kadar hemen herkes kılıçları bileyip er meydanına salınacaktır!

Ya aksi olursa! Ya tahminim doğru çıkmazsa!

O zaman yanılmış olurum; sizler de hâlime bir güzel gülersiniz ama ben daha şimdiden gülmeye başladım bile. "Darwin yüzünden işinden olan yazar" başlığı bile bana hüzün yerine gülme hissi veriyor. Yanlış anlaşılmamalı; işinden veya ekmek parasından mahrum kalan birisine gülmek nâmertliktir ama bu meselenin mertlikle"nâmertlikle ilgisi yok; odun kıranların etrafındaki "hınk deyici" takımı birbiriyle kavga ederse siz gülmez misiniz?

Darwin de duysa gülerdi eminim!

Bu meselelere aklı yetenler Darwin'in ciddiye alınması gereken bir teori ortaya koyduğunu söylüyorlar ve ilave ediyorlar; "ama bulgular, bu teorinin ilmi bilgi vasfını kazanması için yetersiz", yani Darwin insanın gelişimini anlatan bir hikâye anlatıyor ama anlattıkları, onu hikâye olmaktan öteye götüremiyor. Hatta, bilgi ve bulgu eksikliğini kapatmak için bazı antropologların kemik sahteciliği yaptığı bile söyleniyor.

Mesele bu kadar işte!

Lâkin dini bilgiyi, bilgiden saymayan inançsız takımı için Darwin çok önemli bir adam; çünkü materyalist telakkiye göre insanın ve canlıların yaratılışını, ortaya çıkışını, türlere ayrılışını ve bu derece zenginlik göstermesini izah edebilen bir tek Darwin var. Dini bilgiyi ciddiye alanlar için mesele yok: "Hâzâ min fazl"ı Rabbi", yani, "bu şüphesiz Rabbimin fazlındandır" dediğiniz zaman başkaca hiçbir şeyi izah etmeye gerek kalmıyor.

Materyalistler de bu izah tarzına illet oluyorlar işte; onlar bilime güveniyorlar ve "bilimsel olmayan" bilgiyi adam yerine koymuyorlar; ne var ki "bilimsel bilgi", çatlasa da patlasa da dinin cevap verdiği konular hakkında kem"kümden öteye bir şeyler mırıldanamıyor; onlar da "canlı ve cansız her şeyi Allah yarattı" cümlesini işitince küplere binmekten de nefislerini men edemiyorlar. Anlayacağınız ne izah edebiliyor, ne de inanmaya cesaret edebiliyorlar.

Darwin o yüzden kilit adam; daha şimdiden Prometheus gibi sembolleşmesinin sebebi bu. Darwin'in meselâ günün birinde bir şarlatan olduğu anlaşılsa bile o takımın yeni bir Darwin türetmeye büyük ihtiyacı var. Hani o fıkrada olduğu gibi..

Fıkra bu ya, materyalistin biri, "ben de insan yaratabilirim" diye iddia etmiş. "Nasıl yaparsın" diye sormuşlar? "Önce yerden biraz toprak alırım ve.." deyince gaipten bir ses gelivermiş:

"Önce kendi toprağını yarat, ondan sonra!..

..

Bizde bu kafa oldukça Darwin yüzünden daha çook yaka"paça oluruz birbirimizle.