Dağılın bakayım, sizi gidi yaramazlar

Sevgili çocuklar, 23 Nisan; kutlu olsun!

Sizlere tertemiz, baştan ayağa erdeme bulanmış, derisinden ter yerine hikmet, şefkat ve cinnet… pardon cinnet yoktu burada, laayyn kim yazdı bu metni be… Hah, adalet fışkıran bir ülke teslim etmenin huzur ve gururu içindeyim.

Artık önünüzde pırıl pırıl bir gelecek var. İşte size nikelajı pırıl pırıl, gıcır gıcır bir Türkiye. Alın, huzur içinde yaşayın ve eserimizi şerefle 25. yüzyıla taşıyın e mi!

Çocuklar, işte bu kürsüden iftihardan bütün tüylerim kabarmış vaziyette ilan ediyorum: Elhamdülillah güzel Türkiyemizde tâ Kayı beyliğinden, hatta Ötüken’den başlayarak bugüne kadar hiç bir adaletsizlik olayı vukû bulmamıştır. Hukukumuz dünya şampiyonudur. Yetiştirdiğimiz yüksek vasıflara sahip hukukçular, bir an bile siyasi tesirlere kapılmayıp, daima devlet maslahatı fikriyle hareket ederek övünülecek kararlara imza atmıştır. Bakın, başka ülkelerde askeri darbeler, cuntalar vesaire görülüyor ara-sıra… Cennet ülkemizde, şu ekmek hakkı için söylüyorum, bir tane bile askeri darbe, hatta teşebbüs kırıntısı dahi yoktur. 27 Mayıs diyeceksiniz? Külliyen iftira olup yakında hukukumuz bu çirkin dedikodunun faillerini kulaklarından yakalayıp mahkûm edecek ve hatıraları lekelenen vatansever askeri zevatın itibarını iade edecektir. Üzülerek belirtirim ki biz de vaktiyle gazozumuza karıştırılan ilaç yüzünden 27 Mayıs’ı darbe zannedip, bîgünah bazı ordu mensuplarına darbeci diye saydırmıştık. Yanılmışız. İşte şu anda var güçle mücadele ettiğimiz paralel yapılanma o günlerden zehir saçmaya başlamış. Bizi kandırmışlar sevgili çocuklar! Bu PDY otuz-kırk yılın eseri değildir ha… Bunların kökü Abdullah ibni Sebe’ye kadar gider. Çok şükür bunları açık ve net tespit ettik ve görüyorsunuz kollarındaki bilezikten, ceplerindeki harçlığa kadar bütün mal varlıklarını soyup soğana çeviriyor ve etkisiz hale getiriyoruz. Sizin de birinci vazifeniz Türkiye başkanlığını PDY’ye karşı ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Aman ha göreyim sizi…

Çocuklar, bu ülkede yüz yıldır futbol oynanıyor, fakat bir amatör maçta olsun şike yapılmamıştır. Niçin; çünkü spor camiası asil, zeki ve yüksek karakter insanlardan oluşuyor. İşte şike iddiaları da ilgili mahkeme kararlarıyla boşa çıkmış ve futbol camiamızın masum bazı aktörleri aklanmışlardır. Kutlu olsun.

Yarının büyükleri! Ülkemizde rüşvet, yolsuzluk, torpil, zimmet, görevi kötüye kullanma gibi terbiyesiz eylemlerden bir tanesi bile mahkeme kararına bağlanmış değildir. İddialar var tabii ama çok şükür müfteriler hukuk eliyle perişan edildi. Bu değerli mirasın kadrini biliniz.

Çocuklar bu ülke bir basın hürriyeti cennetidir. Bakınız bayilere, ekranlara; bir sürü muhalif car-car edip duruyor… Gururla belirtiyorum ki gazetecilikten ötürü bir tek kişi bile kodese atılmadı. Atılanlar ise gazeteci olmayıp, sivrisinek, koli basili, hamam böceği cinsinden bir takım haşerattır ve haşereyle mücadelemiz kesintisiz devam edecektir. Keza fikir hürriyetinde de bakınız, elhamdülillah şampiyonuz. Suçlu olduklarını bildiğimiz için önce tutuklatıp sonra yargılattığımız bazı değersiz sözde akademisyenler de aslında aydın filan olmayıp, üniversitelere sızmış bir kısım süne zararlısından ibarettir ve onların da haklarından geliyoruz inşallah. Son olarak size bir müjdem var çocuklar. Artık 23 Nisan bayramına gerek yok. Bu yıldan itibaren bu bayramı, Başkanlığın referandumla kabul edildiği o mübarek günün hatırasına cülûs bayramı olarak idrak edeceğiz. Keyiflendiniz bakıyorum…

Ne mutlu size; hadi dağılın bakayım sizi gidi yaramazlar sizi…