Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

Azz sonra, başlıktaki konuya da geleceğim ama ondan önce sizi daha önemli bazı gelişmelerden haberdar etmek istiyorum efendim.

Evvelan: Mustafa Kutlu üstâdımızın, "Her yıl bir kitap" düsturu mucibince yayımladığı "Hayat Güzeldir" isimli, adı güzel, kapağı güzel ve münderecâtı güzel hikâye kitabı Dergâh'tan çıkmış bulunuyor; tek kusuru var, çarçabuk okunuveriyor ve zihinde pek tatlı bir lezzet bırakıyor. Fenerbahçe yazıları da dâhil, hâmesinden çıkan her şeyi kemâl-i zevk u şevkle okunan pîrimiz yine yapmıştır yapacağını...

Aksiyon dergisinden tanıdığınız usta gazeteci dostum Muhsin Öztürk, "Adı Konulmamış Darbe: 93" adıyla, o meş'um ve mel'un 1993 yılında olup bitenleri, devrin önde gelen isimleriyle konuşarak yaptığı seri röportajlarla kitaplaştırdı (Zaman Kitap). Hemen ikaz edeyim ki, bir haftada çırpıştırılan sıra işi gazeteci kitaplarından değil; emek, dikkat, zaman ve tecrübe gerektiren bir çalışma. Benden duymuş olmayınız, birkaç vakit sonra Muhsin Öztürk imzasıyla aynı çapta bir 2 Temmuz Sivas Olayları konulu kitapla karşılaşabiliriz. Şahsım adına sabırsızlıkla bekliyorum.

Ülkü Özel Akagündüz'ün "Kayıp Türkler"inin (Kaynak Yayınları) mürekkebi kurumak üzere, bilginiz olsun. Suriye, Mısır, Lübnan, Libya, Tunus, Yemen, Sudan ve Cezayir'de hâlâ varlığını sürdüren Türklerin izini takib eden bu çalışmayı sevgili Ülkü'müz röportajları ve eliyle çektiği fotoğraflarla pek tatlı bir kıvama getirmiş. Osmanlı coğrafyasında bir beşerî arkeoloji çalışması. Usta işi, on numara!

Alper Görmüş'ün "Büyük Medyada Ergenekon Haberciliği" adlı iki ciltlik "ders kitabı" niteliğindeki kalıcı eserini (Etkileşim), gecikmeyle duyurabildiğim için özür diliyorum fakat işaret ettiğim gibi İletişim okullarında, özellikle gazetecilik ahlâkı konusunda ders kitabı olarak okutulması gereken bu eserden biraz te'hirle bahsetmek affedilecek bir kusurdur. Kitap patenti şahsıma ait, "Türkiye'nin pek çok meselesi vardır, birisi de basındır" teorimi destekliyor ve gündelik haber sağanağı içinde puslanan zihinlere cilâ çekiyor.

"Şişman ve âsi mütayit" Sevan Nişanyan'ın, İzmir'in Şirince beldesinde yıkık bir ev satın alarak, aslından daha güzel şekilde ihyâ etmesi üzerine başına gelenlerin anlatıldığı "Şirince Meydan Muharebelerinin Mufassal Tarihçesi" isimli eseri (Everest), mizah ve aktüel tarih dallarında yılın ödüllerine şimdiden aday gösteriyorum. Kitap, güzel ülkemizde bir işi iyi, güzel, doğru ve lâyıkınca başarmanın nasıl cezalandırıldığını anlatıyor. Hele bir Hodri Meydan Kulesi faslı var ki...

Eski, ama her dem taze bir başka kitap İbrahim Kapaklıkaya'nın "Kürt Açılımı; Kuzey İrlanda Perspektifi" isimli eseri (Ağaç y.) Kürt meselesi üzerine konuşanların ve düşünenlerin haberdar olması gereken bu zihin açıcı kitaptan ve hatırlattığı perspektiften geç haberdar olduğum için doğrusu mahcubum. Peki, okuması gerekenler okumuş mudur acaba?

İki eser daha: İlki "Alfa Tarih"ten yayımlanan Ross King'in kaleme aldığı ve Volkan Atmaca'nın çevirdiği "Machiavelli; İktidar Filozofu" isimli fevkalâde biyografi. Makyavel hakkında bizde herkes bir şeyler bilir ama pek azımız tanır. Kaçırılmamalı. İkincisi, aynı yayınevinden Sevtap Demirci'nin "Belgelerle Lozan" adlı, "Eh aşkolsun" dedirten akademik araştırması. Lozan hakkında toptancı ve kolay hükümlerle konuşmak yerine emek ve vukufun sesini dinlemek isteyenler için mükemmel bir eser.

Gelelim "Futbolun Ergenekonu"na; olay henüz yeni, yorum yapmak için erken vs. ama kabul etmelisiniz ki, siyasetin kültür ve sanata âlet edilmesinde öyle büyükçe bir mahzur yoktur. Yaşasın kitaplar!