Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

12 Eylül öncesinde görülen türden ucu kanlı kavgalara ve cinayetlere varan gençlik eylemleri, o devri bir genç olarak yaşamış kuşaklar üzerinde kâbus tesiri yapıyor.

Ne yazık ki aradan onca sene geçtikten sonra gençler arasında şiddet eylemlerinin yeniden hortlamasına engel olacak tampon mekanizmalar geliştirmekte başarılı olamadık. 12 Eylül ertesinde uygulanan "depolitizasyon" siyaseti elbette yanlıştı. Gençleri, kendilerini inşâ ve ifadeye imkân veren bir hürriyet ortamı içinde bağımsız ve sorumlu bireyler olarak yetiştirmek, depolitize etmekten daha fazlasını gerektiren, emek-yoğun bir siyaset üslûbunu gerektirir çünkü. Üniversite gençliği üzerinden politika yapmak Türkiye'de ucuz ve sağlam sonuç veren bir tarz olarak hâlâ cazibesini koruyor.

Üniversite gençliğinin dinamik ama tahripkâr enerjisini kullanarak siyaset yapmak isteyen çevrelerin niteliği dikkatle incelenmeli; genellikle toplumsal taban ve destekten mahrum, öncü despotizmine tapınmaktan başka manevra sahası kalmamış radikal unsurların tercihi, gençleri birer 'savaş kalkanı' gibi kullanarak siyasette var olmaktır; ucuz, kanlı ve etkili bir yol ama özünde, kullandığı gençlere asla değer vermemek gibi vahim bir kusurla mâlul. Yirmi yaş sularındaki gençleri romantik yüklemelerle sokağa döküp belirli hedefler üzerine kışkırtmanın maliyeti çok düşük. Her gencin içinde bir kahraman yatar ve bu kahramanı dışarı çıkmaya ikna etmek hiç de zor değildir; özellikle örgüt disiplini içinde kitle eylemlerine katılan gençlerin, eylem esnasında birer birey olarak nasıl silikleştiklerini ve iradelerini askıya aldıklarını hissetmeleri, anlamaları çok zordur. Bu konuda gençleri suçlamak yerine gençlik eylemleri üzerinden politik çıkar sağlamaya kalkışan bütün çevreleri müştereken psikolojik bir sindirme ve baskı altında tutmak gerekir ve bu süreç esnasında 'gençlik sorumluluğunu yerine getiriyor' veya 'gençliğin depolitize edilmesine karşıyız' türünde edebiyat yapmaya kalkışacaklara meşruluk alanı bırakılmamalıdır. Yazılı ve görüntülü basının kararlı işbirliği ile, sözünü ettiğimiz gençliği kışkırtma edebiyatını kısa zamanda etkisiz hale getirmek pekâlâ mümkündür.