Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

Postadan yine o umit dolu "Yil: 1-Sayi: 1" ibaresini tasiyan bir dergi cikar cikmaz her defasinda oldugu gibi aziz dostum Muhsin Mete'nin kulaklarini cinlattim; Muhsin Bey, bildigim kadariyla Turkiye'de nesredilen her gazete ve derginin ilk nushalarini, yani "yil: 1-Sayi: 1" ibaresi tasiyan her kronigi titizlikle biriktirir. "Yil: 1-Sayi: 1" ismiyle bir dergi cikarilsa yeridir cunku bu ibare o derginin icine gomulen heyecan ve umitleri, ardindaki alinterini, selsebil edilen uykusuz saatleri ve "iyi dergi cikarmak" hafakanlarini da satiraralarinda barindirir. Buyuk kisminin sayi numaratoru "2"yi bulur ve yine buyuk cogunlugu "3"te tiknefes olur. Muhsin Mete'nin degerli koleksiyonu, mevkutelerin ilk sayilarindaki ortakliklari kesfetmek isteyen arastirmacilar icin insaallah cok degerli bir kaynak teskil edecektir dusuncesindeyim.

Derginin ismi "Daglarin Kenti Hakkari". Cikaran "Hakkari Ilim, Saglik, Kultur ve Arastirma Vakfi". Sahibi, vakif adina Hakkari Valisi Nihat Canpolat: Turkiye'nin en genc valisi. Mulkiye'den cikis tarihine gore ayni yillarda fakultede okumus olmamiz lazim ama hemsehri olmamiza ragmen daha once tanisamadigimiza uzuldum. Derginin genel yayin yonetmeni ise yakindan tanidigim bir sima: Vali Yardimcisi Yilmaz Kurt'la Tokat'in Yesilyurt Ilcesi'nde kaymakamlik yaparken tanistik (Kendisi "es durumundan" yarim kan Sivasli sayilir). Ara sira Zaman'in ikinci sayfasinda yayinlanan guzel yazilarini dikkatli okuyucular hatirlayacaktir. Artik "ehl-i kalem" zumresinden sayabilecegimiz Yilmaz Kurt'un siiriyet tasiyan denemeleri bugunlerde Turk Edebiyati dergisinde de gorunmeye basladi. Anladim ki "Daglarin Kenti Hakkari" dergisinin hemen butun angarya isleri, "can-bas ustune" nidasiyla hizmete kosulan Yilmaz Kurt'un sirtindadir. Kemah'ta kaymakam iken nesrine vesile oldugu "Kemah Kitabi"na nasil emek verdigini hatirliyorum.

Evet, dergi "yariresmi" bir dergi ama icinde Hakkari efiltileri barindiran bir sevimliligi var. Eli yuzu duzgun, iyi kalite kagida basilmis, mizanpaji tertipli ve hepsinden muhimi okuyanda Hakkari meraki ve sevgisi uyandiran bir mecmua. Yariresmi yayin organlarinin ma'kus talihi, soyle bir bakilip unutulmaktir ama "Daglarin Kenti Hakkari" dergisi, unutulmak bir yana en azindan "seyredilecek" ve okunacak bir dergi; ismine yarasir tarzda dis ve ic kapaklarinda, orta safyasinda, "aslinin suyunun suyu" oldugunu onceden rahatlikla kestirebildigim halde hasyetten insanin yuregini kimildatan cok guzel dag fotograflari yer aliyor. Vali'nin takdim yazisindan sonra Yilmaz Kurt'un kaleme aldigi "Bir sari yaprak" baslikli guzel denemede Hakkari ile ilk tanisikligin intibalari naklediliyor. Ikinci sirada Cemal Arioglu'ndan cografi bir Hakkari tasviri okuyoruz. Haluk Yergin'in "Sicak Dostluklar" baslikli yazisi bolgenin insan dokusundan sicak kesitler sunuyor. Sonra Selahattin Guldal'in guzel fotograflarla bezenmis "Tarihte Hakkari" yazisi. Mucahit Tunc'tan "Colemerik", Feyzi Halici'dan "Cilo Daglari" isimli siirler. Orta sayfada soluk kesecek kadar muthis bir dag manzarasi: Ortada bir krater golu, cevresinde daha dun tesekkul etmis gibi taze ve sivri yalcinliklarini kabartmis duran sarp tepeler, ne yazik ki fotografi tanitan bir resimalti unutulmus. On kapak resmine gomulmus Cahit Sitki ve arka kapaktaki Ferid Edgu imzali siirler ise belli ki damak lezzetine sahip biri tarafindan secilmis.

Eksik olmasin es-dost, gonul koyduklari dergileri bana kadar gondermek zahmetine katlaniyorlar; bugune kadar bu kosede hemen hic dergi tanitmadim; ama "Daglarin Kenti Hakkari" baska. Bu kucucuk iltimasi "es-dost"un musamaha ile karsilayacaklarini biliyorum.

Buyuk ihtimalle cogunuz bu dergiyi goremeyecek, neyi medhettigimi bilemeyeceksiniz. Fotograf nasil "aslinin suyunun suyu" ise dergi de vasfettigi seyin soluk ve flu bir golgesidir olsa olsa. Guneydogu'nun guzelligini ucundan kenarindan da olsa tanidim sayilir; askerligim Bitlis'in Tatvan'inda, yorgun ve porsuk Nemrut volkaninin eteklerinde gecti. Hakkari'yi hic gormedim; ama guzelliginin kokusunu aldim. Icinde sadece bugune kadar hic tanismadigim bir hemsehrimi, samimi bir arkadasimi barindirdigi icin degil, 1600 rakimina kurdugu yayla tahtindan cumle Anadolu'yu seyran ettigi icin alip, basimin ustune koydum Hakkari haberini.

Bir gun nasib olursa Hakkari'nin, "Kah dagin yamacina tutturulmus, kah Zap Suyu'nun dudaklarina yapistirilmis, 'Maazallah'ta duran mutevazi karayolu"nda seyrettikten sonra son keskin virajin ardindan yasmagini kaldiran sehrin guzelligi ile tanismak isterim; nasib!

Daglarin sehrine selam olsun!