Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

Kültür Bakanı Atilla Koç'a Attila İlhan'ın hatırasına saygı toplantısında yapılan çirkin tezahürat, ancak sahiplerine yaraşacak derecede süflice idi; belli ki bu süfliliği kendine yakıştıranların, başta kendileri olmak üzere mevtânın hâtırasına bile saygıları kalmamış.

Bu çirkin protesto -tersinden de olsa- bence yılın en mühim kültür hadisesidir ve kültür hayatımızdaki iptidai kabilecilik zihniyetini bütün çıplaklığı ile âşikâr etmiştir.


Havaalanına götürülen Sakal-ı Şerif sandukası hadisesi, Kültür Bakanı'nın vahim bir halkla ilişkiler bunalımı yaşadığını işaretliyor. Bilumum medya yârânının muhalefet ile aynı ağzı tercih ederek Atilla Koç'u, hükümet nezdinde taşınması pek külfetli bir yük haline getirip kabinede bir zaaf noktası oluşturmak niyeti güttüğü pek bâriz. Belî, siyaset kanlı bir spordur ama bu derece faule iltifat edildiğini görmek hoş değil. İnsaf herkese lâzım.


Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'ne bağlı olarak faaliyet gösteren sanatçıların koro ve solo çalışmalarını bir araya getiren 15 albümlük bir musiki "güldeste"si yayınlandı. Bu dikkate değer faaliyetle ilgili övgü ve tenkidlerimi sizlerle paylaşmak isterim. Evvela, güldestenin ilk yedi albümünü meydana getiren klasiklerden başlayalım: Dede Efendi albümünde Dede'nin en muhteşem ve icrası müşkül eserlerinden bir demet hazırlanmış. İki disklik albümünün ilk diskinde enstrümantal, ikincisinde ise koro icraatları yer alıyor ve bu kayıtlar fevkalade kaliteli ve değerli. Keza Rahmi Bey, Tanburi Mustafa Çavuş, Zekai Dede ve Şevki Bey'in eserlerinin yer aldığı albümlerde de aynı seçici zevke ve yüksek icra kalitesine şahit oluyoruz. Sultan Bestekârlar ve Mehter musikisinin tanıtıldığı albüm ise tam Kültür Bakanlığı'na yaraşacak türden bir kültür hizmeti bence.

Geride kalan sekiz albümden ikisi Âşık Kerem ve Emrah'ın şiirleri üzerine kurulu halk musikisi eserlerinin icrasından oluşuyor. Balkanlarda Türk Müziği ve Bengisu isimli albümler musiki coğrafyamızın az bilinen güzelliklerini aksettiriyor. Bulgaristan Türklüğü arasında iyi tanınan -ama bizde hiç bilinmeyen- Osman Aziz'in yöre havalarını seslendirdiği albüm de bir kültür hizmeti olarak tebcile değer özellikler taşıyor. Erzurumlu büyük sanatkârlardan Raci Alkır'ın okuduğu "Tatyan" tarzı yöre ilahileri ise bence güldestenin en değerli albümlerinden birisi. Kalan son iki albümden birisi bakanlık bünyesinde faaliyet gösterdiğini yeni öğrendiğim İstanbul Devlet Modern Folk Müziği Topluluğu'na ait enstrümantal kayıtlar. Sonuncu albüm ise Mücahit Işık isimli bir sanatçının eseri. Adı "Sentez-i Muhabbet". Bu albümün Bakanlık yayınları arasında hangi sebebe binaen yer aldığını anlayamadım. Çoğu bilinen eserlerin serbest yorumla icrasından oluşan eserleri tartmak bana düşmez ama bu kadar kakofonik bir albüm ismiyle henüz karşılaşmadığımı itiraf ederim. Keşke sanatçı bu çalışmasını kendi imkanlarıyla yayınlamış olsaydı diye düşündüm.

Tenkide gelince, her albüm kitapçığının ilk dört sayfasını Bakan ve Güzel Sanatlar Genel Müdürü aziz dostum Bayram Bilge Tokel'in sunuş ve önsöz yazılarına tahsis edilmesini yadırgadım; bu haliyle güldeste çok devletçi ve teksîr edilmiş bir takdimin hışmına uğramışa benziyor. Kezâ "esnek" davranıldığı belirtilmiş olsa da ilk yedi albümdeki klasik bestekârlar dışında kalan albümlerde hangi kritere riayet edildiğini de merak ediyor insan.

Benim için bu albümlerin değeri, özel sektör firmalarınca yayınlanması ticari bulunmayan gerçek klasiklerin, klasik icra ile ince zevk sahibi dinleyici kitlesine ulaştırılmasıdır. Meyveli ağacın taşı ise eksik olmaz; en yakın dostlardan gelse bile. Bu güzel yayın faaliyetinin devam etmesi ve her defasında daha titiz davranılması dileğiyle Kültür Bakanlığı'nı ve aziz dostum Bayram Bilge Tokel'i bütün kalbimle tebrik ederim.