Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

Küsuratın kaderi hazin; herkes nisbeten "iri" partilerin durumunu tartışıyor, halbuki ben o küçücük tabela partilerinin iç hallerini merak ediyorum.

Seçime kaç parti katıldı acaba? Yüksek Seçim Kurulu'nun web sitesi çalışmıyor. Gazetelere bakıyorum, küçük partilerin ahvalinden haber yok. Bizim gazete bile DSP'den daha küçük partileri seçim grafiğine dahil etmemiş. Siyaset de aritmetiğin kolay ve kaba dilini kullanmadan edemiyor; küsüratsan yoksun!

Seçim akşamı sandıklar mühürlendiği, sayım çalışmalarına geçildiği saatlerde havayı koklayabilmek için hemen yanıbaşımızdaki okula gittim. Emniyet görevlisi komiser ve öğretmen arkadaşlarla sohbet ederken içerden bir delikanlı çıktı; "Vaziyet nasıl, kim önde?" diye sorduk. En çok oy alan partiden başlayacağı yerde biraz da şaşkınlıkla "TKP'ye bir oy çıktı" deyiverdi, gülümsedik.

Seçimin üçüncü gününde bile aldıkları oy sayısını hâlâ bilemediğim o küçük partiler, yarışa girerken kazanamayacaklarını biliyorlardı elbette; mütevazı bütçelerine rağmen oyunbozanlık etmediler; diğerleri kadar sokağa atacak para bulamasalar da en azından liderin resmini parti teşkilatının camına yapıştırıp, birkaç günlüğüne kiraladıkları köy minibüslerinden birine seyyar megafon takarak yarışa katıldılar; yüzdelik dilimi doldurup "ciddiyi alınması gereken parti" sıfatını kazanmasalar da ne gam; birleşik oy pusulasına girmeyi, en azından TRT yayınlarında partinin ismini okutmayı başardılar.

İsmail Cem'in YTP'si nerede ne kadar oy almış, merak ediyorum ama bilgi yok. Seçim gecesi bir kanalda, "Cem'in oy kullandığı sandıktan 2 oy çıktı" haberini duyunca varlıklarını hatırlamıştım. Çok değil, iki sene önce Türkiye'nin en güçlü, en âkil siyasetçilerinden biriydi halbuki ( 1,15'ten binde 232'ye düşmüşler). LDP'yi merak ettim meselâ. Siyasetin haşarı çocuğu Tibuk, ne zaman yorulmuş da kenara çekilmişti ki? Menderes'in ünlü DP'sinin hâlâ aynı amblemiyle yaşamakta olduğunu kaçımız biliyoruz meselâ? Ya ATP, MP, BTP? Sırada sol partiler var: Perinçek'in İP'si ne yapmış, geçen seçimlerde metropol entelektüellerinin gönlünü çelen ÖDP ne vaziyette, ya ÖTP, EMEP, TKP; bunlardan kaçı "güçbirliği" içinde temsil edildi?

Dünyanın her yerinde böyle olsa gerektir: Bir kitle partileri var, bir orta boy "asansör" partileri, bir de "küsürat"tan addedilenler. Neyin küsürat olup olmadığını sayılar tayin ediyor. Demokrasilerin en güçlü ve zayıf tarafı, insanı "bir oy" kabul etmesi. Her seçimin ardından yapılması âdet olan "seçim filozofisi" rakamlar üzerinden yürütülüyor. Dün sabah bir yorum dinliyordum; ünlü profesörümüzün şu cümlesi beni hayli eğlendirdi, "Burada seçmen o kadar ince bir mesaj verdi ki..." diyordu. Rakam yorumlamanın zorluğu burada; evinde pijamasıyla oturup akşama kadar bir yere kımıldamayan adam bile mesaj veriyor; yorumlayanlara aşkolsun!

Rakam yorumlamak ince iş; Ecevitlerin partisi 1,22'lik oy yüzdesini, 2,123'e çıkarmış; "müthiş başarı, oylarımızı % 100 artırdık" deseler haklılar. Küsürat partilerinin kendince bir tutarlılığı, hatta kahramanca bir edâsı var; DSP gibi iktidardan küsürata seyretmek ise hazin; "elveda" demeyi bilememek iyi değil.

BBP de "hakikat anı"yla karşı karşıya kaldı gibi görünüyor; rakamlara göre artış var: % 1,02'den, 1,195'e yükselmişler. Rakamların dilinden iyi anlayan o profesöre sormak lâzım; seçmen, "gel" mi diyor, "git" mi?.

Renkleri, dünya görüşleri, programları ne olursa olsun, ben bu seçimde en çok küsürat partilerini sevdim; "küsürat" tabiri ile onları küçümsediğim anlamı çıkarılırsa üzülürüm. İyi"kötü, demokrasimiz namına onlara teşekkür borçluyuz; çünkü onlar alfabenin az kullanılan harflerine benziyorlar, ağırlıklarına bakılmamalı; çünkü gerekliler.