Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

Bir dakika, bir dakika... Olay nasıl cereyan etmiş anlayalım önce; Güzel Laçin Hanım diyor ki: "CHP'li değilim, CHP'ye oy vermem.

O gün akrabalarımız oradaydı, onlarla vakit geçirmek istedim. Sonra arkadaşlarım gidince tek kaldım. Bir anda Baykal'ın bir şey taktığını fark ettim. Ne olduğunu anlamadım bile. Ben CHP'yi bilmem. Hatır gönül için oradaydım."

Ah Güzel Hanım, böyle şeyler hatır gönül işi olur mu? Nasıl bir fırsatı hebâ ettiğinizi bilseniz, belki o talihsiz sözleri hiç söylemezdiniz.

Şimdi filmi yeniden başa sarıyorum.


Tarih 10 Kasım, yer, Eyüp'teki Atmaca Düğün Salonu. Deniz Baykal, aralarında başörtülülerin de bulunduğu partiye katılan yurttaşlara parti rozeti takıyor. Güzel Laçin Hanımefendi, başında örtüsü, yakasında CHP rozetiyle kendisine "Ne iş?" diye garip garip bakan gazetecilere,

-Niçin şaşırdınız ayol, diyor, "Dünya değişirken CHP'nin yerinde sayacağını mı düşünüyordunuz? Ben, CHP'nin değişen yüzüyüm. Ayrıca milli ve dini değerlerin, kalkınmacı ve gelişimci politikaların sadece sağ partilere bırakılmayacak kadar müşterek ve önemli değerler olduğunu bu vesileyle vurgulamış oluyoruz..."

Gazeteciler, "nası yani" diye şaşkın şaşkın olup biteni anlamaya çalışırken Güzel Laçin sözlerine devam ediyor,

-Az önce Deniz Bey'i dinledik ve yeni açılımlarını çok beğendik; CHP'nin çağdaş dünyaya, evrensel hak standartlarına, refaha ve kardeşliğe yönelik yeni politikalarını, başı örtülü, kendince dindar bir hanım olarak desteklememek için artık bir sebep görmüyorum. Sağ partiler biraz titreyip kendilerine gelsinler. CHP artık, aynen kurulduğu gündeki prensiplerine uygun olarak herkesin, her kesimin temsil imkânı bulabildiği hürriyetçi bir teşekküldür. Benim gibi başını örtmeyi tercih eden hanımların CHP'yi bir kere düşünmelerini özellikle vurgulamak isterim.

Atmaca Düğün Salonu'nu kabaca "Ooo" diye özetleyebileceğimiz bir uğultu kaplıyor. "Doğru mu, Güzel Laçin'in söylediklerini onaylıyor musunuz?" sorularına Deniz Baykal, o yakışıklı tebessümüyle şöyle cevap veriyor,

-Evet arkadaşlar, Sayın Laçin meseleyi çok güzel özetledi. CHP artık bürokratik zihniyetli tutucuların, darbe özlemcilerinin, cunta heveslilerinin, dar görüşlü laikçilerin, sahte solcuların örgütü olmakla bir yere varamayacağını idrak etmiş bulunuyor. Hayır, sağa filan değil, aslında Türk toplumunun tam kalbine, halka açılıyoruz. Laikliği yine arslanlar gibi savunuyoruz fakat din ve vicdan hürriyetini genişleten farklı bir yorumla. Anladık ki "halka rağmen" politikalar, CHP'mizi ebedi muhalefet iskemlesinden başka bir yere taşımıyor. Biz artık eskisi gibi muhalefet değil iktidar olmak, Türkiye'yi çağdaş dünyanın önderliğine olmasa bile paraleline götürecek bir siyaset izlemenin gereğine inandık. Güzel Laçin Hanım'a ve CHP'nin yeni başörtülü üyelerine aramıza hoş geldiniz diyerek selamlamak istiyorum. CHP, bugüne kadar Halk partisi idi, bundan sonra tamamen Halkın partisi olacaktır.

Şimdi müsaadenizle özel bir işim için sizden müsaade istemek zorundayım; mâlumunuz günler kısaldı, sağım-solum demeden ikindinin vakti geçiveriyor, herkese iyi akşamlar diliyor ve bütün sağ partilere daha şimdiden "ayağınızı denk alınız; CHP geliyor" diye hatırlatmada bulunuyorum!


Yoo, bilim kurgu veya korku filmi değil, sadece mukadder bir âkıbet üzerine biraz fantazi geliştirmek istedim; unutmadan ilâve edeyim, Baykal'ın demecindeki son paragrafı filme biraz heyecan ve aksiyon getirsin diye mahsusçuktan ben ilâve ettim.