Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

Günün haberi Milliyet refikimizden; "refik" demem nezaket icabı; böyle haberler yaparak şu sıkıntılı günlerde neşelenmemize sebep olan Milliyet'e teşekkür ediyorum. Ben pek eğlendim, bakalım siz de gülebilecek misiniz? "Türbanlı doktor muhabire saldırdı" başlığıyla sunulan haber aynen şöyle:

İzmir'in Karşıyaka ilçesindeki Sağlık Bakanlığı'na bağlı Nilüfer Öz Yamanlar Sağlık Ocağı'nda görevli Dr. Bilge Ceren Kuray'ın türbanla hasta muayene ettiği ihbarı üzerine çekim yapmak üzere sağlık ocağına giden Milliyet muhabiri Mehmet Çalıkoğlu saldırıya uğradı. Başında türbanıyla hasta muayene ederken görüntülenen doktor Kuray, sıra bekleyen hastalarla birlikte muhabirimiz Çalıkoğlu'na saldırdı. Arbede sırasında eli incinen muhabirin fotoğraf makinesine el koyan Kuray, fotoğrafları sildikten sonra makineyi çöpe attı. Muhabirimiz Çalıkoğlu yaşadıklarını şöyle anlattı: "Milliyet Ege Okur Hattı'na gelen 'Doktor türbanı takılı olduğu halde 1 aydan fazladır hasta muayene ediyor' ihbar telefonu üzerine Nilüfer Öz Sağlık Ocağı'na gittim. Muayene odasının önünde beklerken kapı aralığından doktorun türbanlı olduğunu gördüm. İçeriye giren bir hasta kapıyı kapatmadı. Ben de bunu fırsat bilerek iki kare fotoğraf çektim. Doktor önce, 'Siz ne hakla fotoğrafımı çekersiniz' diyerek üzerime geldi. Ardından sıra bekleyen hastalara, 'Tutar mısınız, dışarıya çıkarmayın' diye bağırdı. Ben de dışarıya çıkamadım. Doktor kapıyı kapattı. Doktorun odasında telefonumla gazeteye haber verdim. Doktor yaptığımın yanlış olduğunu, kendisinin hizmet verdiğini söyledi ve fotoğraf makinemi istedi. Makinemi vermeyince, dışarıdaki insanlardan yardım istedi. 'Özellikle erkeklerden birkaç kişi gelsin' dedi. İki erkek içeriye girdi. Önce sözlü, sonra da doktorun da katılımıyla fiili saldırıda bulundular. Doktor sol tarafımdan tuttu. Diğerleri, fotoğraf makinesini almaya çalıştı. Arbede çıkınca elimden zorla makineyi aldılar. Ardından doktor türbanını çıkardı. Onlar makinemden fotoğrafları silmek için uğraşırken ben de dışarıya kaçtım. Elimin incindiğini fark ettim. O sırada zaten polis geldi. Fotoğraf makinem sağlık ocağının çöp kutusunda bulundu. Karşıyaka Devlet Hastanesi'nde yapılan doktor kontrolünde sağ işaret parmağımın incindiği tespit edildi."

Bu haberin altındaki okuyucu yorumlarından bazılarını -imlasına dokunmadan) takdim ediyorum; gerekli efektleri artık siz ilave edersiniz):

[jasusadam ] Elbet bu topraklar uğruna kanlar döküldü ve gerekirse gene dökülecek. Senin gibi aydın bir gazetecinin parmağı incinmiş çok değil. Sen böyle bir haberi haber yaparak bizleri aydınlatıyorsun. İzmirliler bu savaşta en çok mücadele vermiş insanlar. Emin ol incinen parmağın şeriatın kafasına bir balyoz gibi inecek ve artık o doktor edasıyla orda oturamayacak. Utansınlar bu topraklarda bu şekilde davrandıkları için. Acını paylaşıyor ve bu insanlardan artık kurtulacağımızdan dolayı seviniyorum.

[anlayanasivrisineksaz ] Yobaz'dan doktor olur mu? Olursa böyle olur işte. Gerçek Müslüman bu davranışta bulunmaz. Bunlar Müslüman filan değil, bunlar "yobaz"

[Genghiz Khan] Bu yüzden... İşte bu dinciler bu kadar vahşi ve şiddet yanlısı. Sırf bu yüzden durdurulmaları gerekiyor. Her ne olursa olsun!!!

[uzun menzilli davulcu ] Savcıları göreve çağırıyorum. Bu geri kalmışlar nasıl olurda devlet kurumlarında çalışır, bunun sorumlusu kimse ortaya çıkarılıp en ağı şekilde cezalandırılmalı ki bir daha böylesine çağ dışı bir olaya cesaret edemesinler. Türbanla, çarşafla hasta muayene sevdalısı ise gitsin Arabistana! Bu arada doktorun emir ve talimatlarını dinleyip muhabirin ayrılmasını engelleyen vatandaşlarımıza da yazık.... çağdaş İzmirimize yakışmayan zihniyetler bunlar!

Yorum yok; hepsi hepsi bir arpa boyu yoldan bahsediyoruz.