Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

Sıradan vatandaşın para ödeyerek koltuk satın aldığı bir gösteride (maç, konser vb.) bazı imtiyazlı adamlar, gösterinin en iyi ve en rahat seyredilebileceği en iyi koltuklara bedavadan oturur, üstüne yine bedavadan ikram-i'zaz görürler.

Çünkü onlar protokole mensuptur; ahalinin kuyrukta dakikalarca beklediği sıralardan şimşek hızıyla geçer, özel kapılarda karşılanır, giderken izzet ü ikbâl ile uğurlanırlar. Bir gösteriyi, bayramı, sergiyi onların şereflendirmesi nimetten sayılır.

Milli bayram, adı üstünde milletin bayram etmesi gereken bir gündür; protokol teşrifatı, egemenlik denilen adı var-kendisi meçhul gücü aslında kimlerin temsil ettiğini gözümüze sokarcasına milli bayramlarda daha keskin ve gösterişli şekilde uygulanır. Devlet büyüklerimiz özel tribünlerde oturur, geleni geçeni selamlarlar. Halkın, muktedirlere ve idarecilerine sadakât sunmasına benzer. Alışılageldiği için dikkatimizi çekmez pek.

E, padişahlara niçin kızıyoruz; onlar da aynen böyle yaparlardı.

30 Ağustos Zafer Bayramı, ordu ile bütünleştiği için olsa gerek, bu sene Ankara Hipodromu'nda düzenlenen resm-i geçitte (resmî geçit değil, "resm", tören, merasim anlamına geliyor; halbuki gazeteler bu tamlamayı genellikle devlete ait, devletle ilgili geçit mânâsında kullanıyorlar) çok daha sert bir teşrifat ayrıntısına yer verilmiş bulunuyor; buna göre Hipodrom'un kapıları dört sınıfa ayrılmış. A kapısı Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, yüksek yargı başkanları ve kuvvet komutanlarına tahsis edilirken, B kapısı sırasıyla korgenerallere, koramirallere, bakanlara ve basına ayrılmış. Milletvekillerinin bahtına ise C kapısı düşmüş. Hürriyet'ten Süleyman Demirkan'ın haberine göre D kapısından ise "normal vatandaşlarla, öteki asker-sivil kamu görevlilerinin girişi sağlanmış".

Dahası var; devletin resmî protokol kurallarına göre bakanlar, kuvvet komutanlarından ve orgenerallerden daha sonra gelmekteymiş. Korgeneral ve koramiraller ise 41. sırada yer alıyormuş. C kapısından içeriye alınan milletvekilleri ise bu sıralamada 19. sırada imişler.

Yani böylece Genelkurmay Başkanlığı Protokol Dairesi, yaptığı bu düzenleme ile yeni bir teşrifat muhtırası ilan etmiş bulunuyor. Bu gidişle önümüzdeki yıllarda hükümet üyelerinin ve Meclis mensuplarının D kapısına, hatta X, V, Y kapılarına yönlendirildiğini görürsek şaşırmayız; hatta, aslında oturmaları gereken yerde oturmak zorunda kalacakları için daha isabetli olur.

Protokol namı altında bazı kamu görevlilerine "normal vatandaş"a göre koltuk ayrıcalığı tanınmasına toptan muhalif olduğum için, bu yeni uygulamayı da, eskisiyle birlikte demokrasinin ruhuna yakışmayan, hatta çocukça bir ritüel olarak görüyorum. Güvenlik endişesiyle bazı kamu görevlilerinin yüksek derecede korunma himayesinden yararlanması anlaşılabilir bir şeydir ama bir milli bayramda, konserde, maçta onların yeri, "cumhur"un hemen yanı olmalı değil midir?

Protokol listesine girecek kadar önemli bir kamu görevlisi olsaydım bu çocuksu tören ritüeline icabet etmek yerine gider, "normal vatandaşlar"ın arasına otururdum; maç, konser gibi ticari gösterilere ise zevkim ve paramın doğrultusunda iltifat eder ama yine de "protokol" koltuklarına ilişmezdim. Cumhuriyet'in ruhuna saygılı olmak ve demokrasinin davranışlara sinmesi gereken bir tabiat olduğunu hissetmek böyle davranmayı gerektirirdi.

Cumhuriyet, adı üstünde "cumhur"un idaresi diye safça bir zehaba kapılanlara hatırlatmak isterim ki, aynı protokol 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda da uygulanacaktır; şüphe duymuyoruz.