Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

DP iktidarının ne kadar hain ve zalim bir yönetim olduğunu isbat etmek, 27 Mayıs’a “meşrû” bir gerekçe göstermek isteyenlerin tutunduğu ilk bahane, şu meşhur “Tahkikat Komisyonu” efsânesi oldu yıllardır.

Konu hakkında bilgi sahibi olmak isteyen bir öğrenci, arama çubuğuna tahkikat komisyonu yazdığında karşısına çıkacak ilk bilgi kaynağı Wikipedia’nın Türkçe sitesi oluyor ve orada özetle şunlar yazıyor: “DP tarafından 18 Nisan 1960’ta kurulan 15 üyeli Meclis komisyonu, 7 Nisan’da DP Meclis Grubu’nun bir bildiri yayımlamasından sonra kurulan muhalefet ve basının faaliyetlerinin tahkik edilmesi için kurulmuş bir komisyondur. Komisyon sadece DP milletvekillerinden oluşmaktadır. Komisyon bildirisinde ‘CHP’nin ülkedeki bütün yıkıcı grupları çevresinde topladığı, halkı, orduyu iktidara karşı ayaklanmaya kışkırttığı’ öne sürüldü. Komisyonun raporu doğrultusundaki önerge 27 Nisan 1960 tarihinde Meclis’te kabul edildi. Buna göre bir Tahkikat Komisyonu oluşturulacak ve bu komisyon üç ay boyunca muhalefetin ve basının eylemlerini soruşturacaktı.”

Bu kadar! 27 Mayıs’ın meşruluğunu yarım asır boyunca darbe destancıları bu gerekçeyle savundular. Komisyon, “Zalim” DP’liler tarafından 28 Nisan 1960’ta kanunlaştırılarak çalışmaya başlamış ama -bakınız şu tesadüfe!- aradan bir ay bile geçmeden şanlı 27 Mayıs darbesi ile kapatılıvermişti. Peki, neydi bu rapor, ne anlatıyordu; niçin bu kadar telâşlandırmıştı devrin Ergenekoncularını?

Tahkikat Komisyonu’nun ne idüğü hakkında, genellikle CHP ve darbe meddahı bilim ve hukuk çevreleri tarafından tekrarlanan bu izah tarzına, ilk defa Aksiyon Dergisi, çok dikkate değer bir yayıncılık çalışmasıyla yeni bir boyut, bilgi ve bakış açısı kazandırıyor. Bugün yayınlanan Aksiyon’da tecrübeli gazeteci arkadaşımız İdris Gürsoy’un hazırladığı dosya, haber olmanın ötesine geçerek yakın tarihimize çok değerli bir katkı yapıyor. Tarihi bir sayı, tarihi bir dosya! Gerçek bir gazetecilik başarısı...

Evvela sıkça gevelendiği için anlamı buharlaşmış bir noktayı aydınlatıyor dosya: Tahkikat Komisyonu, DP’nin keyfi bir baskı aracı filan değildi. Yürürlükteki 1924 Anayasası ve mevcut kanunlara göre kurulmuştu; ne var ki bu kadarı bile dönemin CHP yöneticilerini fena halde ürkütmüş olmalı: Aksiyon dergisinde aslının fotoğrafları yayınlanan komisyon raporunun detaylarını elbette okur, bilgi sahibi olursunuz. Şu kadarının altını çizmeme müsaade etmelisiniz ama: Tahkikat Komisyonu raporu, devleti pençesi altına gizli vesâyet egemenlerinin ruh ve akciğer röntgeni kabilinden bir niteliğe sahipti. Bir mânâda rapor, dönemin CHP’si ve onun etrafında birbirine tutunmuş bürokratik güçlerin gözüne güçlü bir ışık tutuyordu.

Ahmet Hamdi Sancar’ın başkanlığında hazırlanan ve bir süre önce gün yüzüne çıkan rapor, yarım asır geciktirilmiş bir Ergenekon belgeselini andırıyor. Alelacele komisyon raporunun buharlaşmasına sebep olan darbe, vesayet yönetiminin ömrünü elli yıl daha uzatmış! Ne rapormuş ama!

İnönü’nün konuşmalarından örnekler verilerek orduyu darbeye teşvik etmesi eleştirilirken şöyle deniliyor raporda: “CHP başlıca iki yol tutmuştur. Birincisi, halkın hissiyatını tahrik. İkincisi, yalan haberler uydurmak. Yalan haberlerin amacı halkın hükümete teveccühünü önlemek ve hükümete husumeti artırmaktır. Bir merkezden üretilen ve yayılan kışkırtıcı yalanlardan bazıları şöyle: “Hükümet, Amerikan yardımı alabilmek için Türk kızlarını Amerikalılara peşkeş çekiyor.’, ‘Hükümet, Amerikalılardan kan alarak milletin kanına zerk edip Amerikalılaştırıyor.’, ‘Hükümet memleketin en güzel yerlerini Amerikalılara satıyor.”

“Tahkikat komisyonu zulmü” efsânesini balon gibi söndüren bu tarih katkısından dolayı İdris Gürsoy’u ve Aksiyon dergisini kutluyorum. Ergenekon rezilliğinin ömrünü tam yarım asır uzatan raporun hikâyesi yürek sızlatıyor!