Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

Mektup bir çocukluk arkadaşıma ait. Kendisiyle farklı düşündüğü anlaşılan kuzenine hitaben kaleme aldığı bu mektupta arkadaşım, seçim öncesi psikolojisini çok dikkate değer bir şekilde yorumlamış. Bazı yerlerini çıkarıp özetleyerek sizlerle paylaşmak istedim.


"Sevgili Kuzenim,

Ben AKP'ye oy veren yüzde kırkyedilik dilimin içinde yer alıyorum. Şaşırdın değil mi? Yıllarca sol kulvarda koşmuş, bu yüzden bedeller ödemiş biri olduğumu biliyorsun. Üstelik şu anda CHP ... ilçe üyesiyim. Kendi çapında entelektüel çabaları olan biriyim ama aydın sayılır mıyım bilemiyorum?

AKP'ye neden oy verdim?

Seçim öncesinde; CHP üyesi ve hatta sempatizanı bile olmayan eski solcu arkadaşlarımı aradım. Birçoğu Baykal'dan ve yaptığı siyasetten nefret ettiği halde, CHP Atatürk'ün partisidir, laikliğin teminatıdır diye, her kentsoylu insanın özünde sosyal demokrat olması, ortalıkta CHP'den başka 'sosyal demokrat' parti bulunmaması ve CHP; 'şeriatın karşısında durabilecek tek siyasi yapılanmadır' diye, CHP'ye oy vereceklerini söylemişlerdi. Ben ise AKP'ye oy verdim. Düşünün bir kere bunu kaç kişi yapar? CHP, en tepeden tabana, biat felsefesi ile çalışan, 'aman muhalefet yaparsam yukarıdakiler üstümü çizerler' düşüncesiyle örgütte mevki ve kademe sahibi olmuş kişilerle doludur. CHP'de demokrasi yoktur demek yanlış olur: CHP'de gönüllü olarak parti içi demokrasiyi kilitlemiş, feodal bir hiyerarşi vardır.

CHP'nin yerel yönetimler politikası, AKP'nin fersah fersah gerisindedir. Yani çağdışıdır. CHP, doğu meselesini çözmeye ne bir istek göstermiş ne de bir politika üretmiştir. CHP; bu ülkede bir başka rengimiz olan ve hatta tablonun en canlı renklerinden biri olan Alevilere ikiyüzlü yaklaşmayı bir program haline getirmiştir. Oysa gerçek bir sosyal demokrat iktidarda, ne bu tür kimlik tartışmaları ne de herhangi bir partiyi kendi mezhebimiz ya da etnisitemizin güvencesi görmek gibi çağdışı yaklaşımlar olur.

'Gelecek umudumu yitirdim. Bu ülkeye şeriat gelecek. Bu ülke bölünecek' diyenlere sadece acıyorum. Başımızda 650 yıl imparatorluk bayrağı dalgalandıran Osmanlı, hiçbir zaman şeriatla yönetilmemiş. Bu coğrafyada böyle bir gelenek yok. Onlarca din ve etnisite bir arada ve kardeşçe yaşamışlar. Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu gerçekleştirenler Türk aydınlarıdır. Bu bayrağın yere düşmesi, irticanın eline geçmesi eşyanın tabiatına aykırıdır. Yıllarca bizim korkularımız üzerinden siyaset geliştiren, 'Aman ha biz olmazsak şeriat gelir' diyenlere, 'Ey ümmeti Muhammed din elden gidiyor' diyenlere; 'Bu güzelim vatana, bu millete zarar veriyorsunuz, hiçbir şeyin bir yere gittiği yok' diyebildiğiniz gün, ülke güllük gülistanlık olacaktır. İşte o gün; bu korkular üzerinden nemalananların söyleyecek bir şeyleri kalmayacak ve oyunları bozulmuş olacaktır.

Sevgili kuzenim, tüm yukarıdaki anlattıklarıma binaen, AKP'ye oy verdim. Vicdanım rahat. Hatta seçimden bir gün sonra, yüzde kırkyedinin içinde yer aldığımın farkındalığı, ayrıca bende gizli bir sevinç yarattı. Oy verme günü, eşime ve iki oğluma asla baskı yapmadım. Kendilerine sormadım ama CHP'ye oy verdiklerini tahmin edebiliyorum.

Milleti aptal yerine koyan snobiyen aydın tavrını reddediyorum. 'CHP halkın önüne doğru dürüst bir şey koymadı. AKP bu yüzden seçimden zaferle çıktı' diyenlere acıyorum. Partinin dışında olup da CHP'nin önderlerine, onların bile, kendileri için düşünmedikleri misyonları yükleyenlere gülüyor ve sandıktan çıkana razı olmayı, demokrasiyi içimize sindirmenin bir nişanesi olarak yorumluyorum."