Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

Bizim kuşağın çoğu gençleri yavaş yavaş emekli olmaya başladılar; arkadaşlarımdan mühimce bir kısmı öğretmendi, pek azı esnaflıkta dikiş tutturabildi. 70'li yılların belâlı günlerine takılıp anadan yardan serden geçenler oldu, delikanlılık devrinin en güzel günlerini hapishane koğuşlarında geçirenler oldu.

Ardından 12 Eylül'ün olağanüstü mahkemeleri tırpan gibi nesildaşlarımın üstünden geçti. İtiraf edelim, doğru dürüst eğitim görmedik; bunda kısmen bizim de kabahatimiz vardır mutlaka. Bu hengâmede kendini yetiştirebilenler ne yazık ki "Hüdâ"yı Nâbit" hükmünde kaldı ve sayıca çoğalamadılar. Fıtraten uyanık olanlar 12 Eylül ertesinde fiilen siyasete atılıp önemli aktörler haline gelirken zamanla siyaseti ömrün en anlamlı ve leziz gayesi zannedip belkemiklerinden hayli omur kaybettiler; bu zümre hariç tutulursa içimizden tez zamanda zenginleşiveren de pek çıkmadı. Şimdilerde çoğu torun"torba sahibi bir garip ankaalar zümresi teşkil etmekteyiz.

Bayram Bilge Tokel bizim kuşağın içinden çıkan nâdir sanatkârlardan biri olarak hep yüzümüzü ağartmıştır. Hayatı boyunca işini, yani bağlamasını çok ciddiye aldı ve bağlamasında Türklerin inşâ ettiği kültürü tamamlayan kimyânın sırrını aradı; eminim ki aynı ilmî sabır ve dikkati bir başka konuya vermiş olsaydı yine başarılı olacak ve kaydadeğer bir ilim adamı olarak seçkinleşecekti. O sebepledir bugün Bayram Bilge Tokel, halk musikimizin önde gelen otoritelerinden birisi olmak sıfatını hakkıyla kazandı. Onun sanatkâr şahsiyetinde bir araya gelen derlemeci, hoca, ses ve saz icracılığı yanında sahib"i kalem olmak vasfını da önemle vurgulamak gerekiyor. Kısa süre önce yayınlanan "Bağımıza Gazel Düştü" isimli kitabı, müzik kültürü ve tenkidi sahasında kaleme alınmış önemli bir eserdir. Kezâ Neşet Ertaş'ı konu aldığı ve TRT ekranlarında zevkle takib ettiğimiz müzik belgeselinin kitaplaşmış biçimi de Bayram Bilge Tokel'in "kültür adamı" ehliyetine parlak bir şahadetname teşkil ediyor.

Tezeneyle kalemi, sözle hançereyi, metodik bilgi ile klasik kültür ve felsefeyi şahsiyetinde birleştiren kişilerin sayısı sandığımız kadar çok değil ve Bayram Bilge Tokel bu müstesnâlardan biridir.

Yemen türkülerini hepimiz bilir, sever ve duygulanarak dinleriz ama Bayram Bilge, en mühim kültür meselelerimizden birini teşkil eden "klasik kültür nasıl yeniden üretilebilir" sualine de kendi çapında çok güzel bir cevap vererek yeni bir Yemen türküsü besteledi; dinlemiş miydiniz? Sözlerini Yemen ağıtlarından derlediği bu fevkalade bestenin henüz birkaç yıl önce Yozgatlı bir sanat adamının muhayyilesinden ve hançeresinden çıktığını bilmeyenler, "Gitme Yemen'e Yemen'e / Karışın güle çemene" mısralarıyla başlayan Yemen ağıtının çok eski zamanlardan kaldığını zannedebilirler; halbuki o sadece Bayram'ın değil topyekun bizim neslin ve şüphesiz bütün milletin gurur kaynağıdır. Sanat ve kültürümüzün her vâdisinde onlarca Bayram Bilge yetiştirebilmiş olsaydık ne güzel olurdu!

Geçenlerde onun siyasete atılma kararını verdiğini duyunca içim cız etti desem yalan olmaz. Aziz Mehmet Aydın Hocamızın siyaset kararından sonra içime sinmeyen ikinci siyaset kararı da Bayram Bilge Tokel'in teşebbüsü oldu; bunu bir nevi kıskançlık sayabilirsiniz: Sanki onlar siyasete atıldıkları için asli fonksiyonlarını ihmâl edecekler, felsefeye, ilime, musiki ve kültüre daha az zaman ayıracaklarmış cinsinden bir kıskançlık. Onlar nâmına bu derece kıskançlık beslemeye hakkım olmadığını biliyorum ama adım gibi eminim ki, eğer TBMM'ni teşrif ederlerse kendilerini Mehmet Aydın veya Bayram Bilge Tokel yapan meziyetleri ihmâl yerine, savundukları değerlere Meclis ve yurt çapında bir irtifâ kazandırmak için diğer vekillerden daha çok ihtimam gösterecek, daha çok didinecekler. Siyasetin ve bilhassa Meclisimizin bir sınıf ve eylem olarak kendini ibrâ edebilmesi için Bayram Bilge'lerin, Mehmet Aydın'ların kazandıracağı yüksek irtifalara ihtiyaç duyduğu çok açıktır.

Haydi hayırlısı; yolunuz açık olsun ey güzel adamlar!