Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

Pazar ve pazartesi günleri Mardin'deydik. Bundan dört yıl önce kurulan GAP Kültür Birliği'ne ev sahipliği yapan Mardin Valiliği'nin düzenlediği Akademi GAP'ın davetlisi olarak sayısı 30'a yaklaşan yazar, tiyatrocu, şair, fikir adamı, gazeteci, grafik sanatçısı arkadaşla birlikte, Güneydoğu illerinden yarışmayla seçilmiş 144 lise çağındaki gence bildiklerimizi öğretmeye çalıştık.

Muhtemelen aynı saatlerde, güyâ "Güneydoğulu" geçinen bir avuç şuursuz kaatil, Halkalı'da yol kenarına patlayıcı yerleştirmek için köstebekler gibi yeri kazmakla meşguldü.

Biz, Güneydoğu'nun her biri pırlanta gibi değerli, ak yüzlü çocuklarıyla birbirimizi iyi tanımak için birbirimizi tartıyorken, Hakkari'de birileri Emniyet Müdürlüğüne saldırmak için hazırlık içindeydiler.

El mi yaman, bey mi? Akademi GAP, siz bu satırları okurken yine işine bakıyor olacak; yine aldıkları nazik davet üzerine Türkiye'nin her yanından işini gücünü bırakıp Mardin'e koşan sanatçılar, yazarlar, eğitimciler bildiklerini o güzel çocuklarla bölüşecekler; bu bereketli günler bir hafta daha devam edecek. Seneye bir daha, ertesi sene yine, yine...

Mardin, göz alabildiğine deryalar gibi uzayıp giden toprak denizinin ortasında bereketli bir sulh ve selâmet adası. Kale gibi sarp yamaçların boynuna sarılmış sarışın, yalçın bir gerdanlık. Yakışıklı, sevimli, cana yakın, yüzü güleç bir şehir. Ezan seslerine -zayıf da olsa- çan seslerinin refakat edebildiği, çook görmüş geçirmiş, farklılığı düşmanlık sebebi saymamış kadim bir mevkii. Mardinlilerin yüzünde, insanlık tarihinin bütün germ ü serdini yaşamışlarda görülen vakur bir metanet ifadesi görünce şaşırmamalısınız; tabiat insanı böyle yoğuruyor işte.

Mardin Valisi Hasan Duruer, tabir caizse kafayı Mardin'e takmış; Eşsiz taş dokusuyla dünyanın sayılı kültür varlıklarından biri sayılan Mardin'i, daha doğrusu eski Mardin'i yeniden aslî şekline ve dokusuna kavuşturmaya ahd etmiş. Diyor ki, "Gözünüzü rahatsız eden her şey ortadan kalkacak!" İşe kamu binalarından başlayarak nevzuhur betonsu ve çirkin yapılanmaların beline yıkım kazmasını ilk o indirdikten sonra Mardin'in kalbinde yarım kilometreyi aşkın yerde mücevher gibi sıralanmış eski taş binaların asâletine âdetâ âşık olmuş; bunu gören Mardinliler ortaya çıkan eseri beğenmişler; bazıları kendi binasını kendi eliyle yıkmış. Bir görseniz, kendinizi bin yıl önceki Mardin'in sokaklarında geziniyormuş hissi içinde bulacaksınız. Müthiş!

Yıkım vadesi bekleyen daha hayli bina var fakat Ankara'dan ödenek bekleniyor; inşallah o ödenekler gelecek, Mardin'imiz tez zamanda Güneydoğu'nun yüzüktaşı gibi parlayacak. Bu aziz şehrin sokaklarına adım attığınızda kendinizi zaman tünelinde, kadim medeniyetlerin izlerini seyrederken bulacaksınız.

Pazar gecesi Akademi GAP'ın açılış töreninde şehrin Belediye temsilcilerini göremedik; nezaketen başka misafirleri olduğu için gelemediklerini söylemişler; bizler alınmadık ama üzüldük. Hem Mardin, hem bütün Güneydoğu için çok anlamlı ve bereketli bir yatırımın ilk saatlerinde bu projeye destek vermek için oracıkta bulunsalar ne güzel olacaktı.

Hayatımın en güzel dakikalarını, işte bu faaliyet çerçevesinde bilmem kaç yüzyıldan beri orada duran Medrese-Tekke karışımı pek latif bir taş binanın kuytu ve çeşmeli eyvanında Güneydoğulu pırıl pırıl çocuklara sohbet ederek, onların şahsında Güneydoğu'nun rûhunu tanımaya çalışarak geçirdim, çok mutlu oldum. Ülkemin geleceğine duyduğum inanç ve güvenim tazelendi. Aziz dostum Fahri Tuna'ya bu arada proje koordinatörü olarak beni bu hayırlı faaliyete çağırdığı için ayrıca şükran borçluyum.

Vali Hasan Duruer'den bir talebim var; nasib olur bir daha Mardin'de böyle hayırlı bir vesile için bir araya gelirsek, dönüşte fahri hemşehrilik beratımı isterim, çünkü gönlümün bir kısmı artık Mardinlidir.