Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

-Çekirge! Sen... Nasıl girebildin içeriye; kovmamış mıydım ben seni?

-Hocam, lütfen affediniz; gençliğimin ve cehâletimin kurbanı oldum; söz veriyorum, artık siyasetle ilgilenmeyeceğim. Anayasa kitapçığını da 1 lira eksiğine kitapçıya iade ettim. Ben hata ettim efendim affediniz!.

-Hmm bu kolay olmayacak Çekirge; beni ve okulu savcılığa ihbar etmen öğretimiz açısından çok sarsıcı oldu. Neyse ki Savcı Bey, burada sadece Kung-fu öğretisi ile meşgul olduğumuzu anlayınca takibattan vazgeçti ama maliye memurları bizi hayli terletti. Meğer iki seneden beri defterdarlığa vergi beyanında bulunmamışız yahu...

-Ne söyleyeceğimi bilemiyorum hocam; hep o Anayasa kitapçığı yüzünden oldu bunlar...

-Suçu Anayasa'ya atman hoş değil çekirge, önce kendi nefsinle yüzleşmelisin!

-Zaten öyle yapıyorum hocam. Anayasa'nın sonundaki 174. madde yanılttı beni.

-Bak hâlâ aynı terâne üzerindesin...

-Öyle demeyiniz hocam; bu maddeye göre okulumuz, 174. maddenin 3. şıkkında zikredilen 30 Teşrinisâni 1341 tarih ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerin seddini âmir İnkılâp Kanununa mugayir bir vaziyet gösteriyordu.

-Ne demek bu şimdi; ne ilgimiz var bizim tekkeyle zaviyeyle?

-Neticede tekke denilen yer de, bizim okula benzeyen bir kuruluş hocam; onların da öğretisi var, bizim de; üstelik zikir ve âyine benzeyen ritüellerimiz de var; uzaktan bakılınca âyin gibi görünüyor!

-Savcı öyle demedi ama, sporla uğraştığımızı görünce yakamızı bıraktı.

-Vaktiyle okçuların da tekkesi vardır hocam; onlar da spor kulübüydü ama takk!

-Ee?

-Eesi şu hocam; ben sandım ki 174. maddede değiştirilme teklifi bile yasaklanarak korunan İnkılap kanunları halen mer'iyettedir; lakin gördüm ki İnkılap kanunları fiilen uygulanamıyor!

-Nasıl yani, olur mu öyle şey, inanmam!

-Alın mesela 671 sayılı Şapka iktisası kanununu; Cumhurbaşkanından Meclis başkanına, Başbakandan YÖK başkanına kadar bu şapka ahkâmına uygun serpuş iktisâ eden birini gördünüz mü?

-...?

-Meselâ Tekkeler; Tekke adını kullanmamak kaydıyla her türlü tekkesel faaliyet serbest hocam. Bu ülkede vakıfların tamamına yakını tekke gibi çalışıyor.

-Yaa!

-Bitmedi; Türbelerin de kapalı tutulması gerekiyor; Siz hiç kapalı türbe gördünüz, duydunuz mu acaba?

-...?

-Daha ilginci de şu: Bu anayasa maddesinde zikredilen ay isimleri bile mevcut kanunlara aykırı hocam; meselâ Teşrinisani, Kânunuevvel diye bir ay ismi, 1341, 1335 diye bir takvim yılı mevcut bulunmuyor resmen, ama anayasada var; değiştirilmesi de yasak!

-Sahi be; hakkaten öyle galiba!

-Diyelim genelkurmay başkanını imâen "Büyükanıt Paşa" dediniz; Anayasa suçu hocam; cezayı müstelzim bir cürüm!

-Benim aklım karıştı iyice; oğlum neticede ben seni kovmamış mıydım; sen de gidip okulumuzu savcılığa şikayet etmemiş miydin?

-Hık-mık... evet ama hocam, bakınız sizin şer sandığınız o hadiseden nice hayırlar tevellüd etti. Okulumuzu kapanmaktan, öğretimizi unutulmaktan kurtardım!

-Evet, yani şeey... ama bizi çok incittin Çekirge.

-Bütün okulu sabunlu sularla yüz kerre yıkasam, üstüne de bir ay süreyle çivili yatakta yatsam beni affeder misiniz hocam, ne olur?

-Bir düşünelim bakalım; sen bu arada getirdiğin baklava tepsisini arkadaşlarına götürüver; bana da bir anayasa getir; bakalım dediklerin doğru mu?