Bakın şimdi ben size bu Suriye meselesinin aslını anlatacağım, herkes duysun bilsin, dinlesin.

Şimdi ben başından beri ne dedim? İçtiğimiz su ayrı gitmezken, neredeyse arada hududu kaldırıp nüfus kâğıdıyla lesepase yapacak noktaya gidiyorken birdenbire Suriye ile gerilim çıkınca dedim ki, “N’ooluyor arkadaş, bizi bu havuza kim itekledi?” dedim mi, demedim mi? Dedim. Yav bu arada Samet geldi mi Samet; hah gel bakayım çocuğum yanıma. Samet burda bütün tercümeleri yapan çocuk, Arapçası da fevkalhad iyidir; bu çocuk doğruyu yanlışı söyleyecek, doğru mu Samet? Doğru! Şurda burda yalan yanlış şeyler yazılıp çiziliyor. Ben okumuyorum da söylenenleri söylüyorum; öyle mi? Öyle! Güyâ demiş ki Esed, “Tamam ağabey, demokrasiye geçeceğiz, seçim de yapacağız ama biraz sabır”. Sabır da nereye kadar? Saat dörtte seçim yapacağım diyor, 04.15 olmuş hâlâ sandık ortada yok. Sonradan lütfen teşrif ediyor. Hâlâ elinde bir şey, nedir o, hah; tivit atıyormuş meğer Rusya’ya, İran’a. Hariciyemiz kocaman bir kurumdur, bütün şahısların kurumların da şeysindedir. Bekletemezsin tamam mı; reform yapacağım dedin mi, demedin mi? Dedi mi Samet, doğru söyle bak, dedi mi demedi mi? Dedi, sesli söyle, arkadakiler duymuyor ama bak! Sonra bir baktık; aa Esed kendi yurttaşlarına tankla topla, uçakla saldırıya geçiyor. Ben görmedim, duydum ama, bunun babası da böyleymiş diyorlar, doğru mu Samet? Yaa gördünüz mü? Derken bi baktık, bunlar koca keşif uçağımızı düşürdüler. Ne yaptı hükümet; ağırdan aldı. Ardından Akçakale’ye top mermisi atıldı güyâ kazâen; derken yol oldu, bir daha bir daha, sonra bizimkiler kontrollü bir bombardıman yaptılar misilleme olaraktan. Yahu, yüreğimiz ağzımıza geldi harbe giriyoruz diye, ortada düzgün bir gerekçe yok; bolca hır-gür var. Tezkere-mezkere derken bir baktık hoop Suriye yolcu uçağını Esenboğa’ya indirmiş bizimkiler. Yahu arkadaş kâbus filmi gibi; doğru mu Samet? Haa... Şimdi diyorlar ki, uçak daha havadayken bizimkiler, Türkiye üzerinden uçmayın, başka rotadan gidin demişler. Pilot da aldırış etmemiş. Ben pilot olsam, uçağımda da harp malzemesi olsa biraz fazla benzin yakar, yolu uzatırdım. Ayrıca Suriye, Rusya ile askerî müttefik. Rusya istese askerî teyyare ile istediği silahı gönderir mi; cevap versene Samet, öyle mi? Hah. Gönderir, niçin bu kadar önemli bir yükü sivil tarifeli uçakla gönderiyorsun arkadaş? Yakalansın diye mi? Şimdi Samet’e soruyorum. Rus askerî uçakları bizim havasahası üzerinden Suriye’ye sefer yapıyor mu? Yapabilirmiş diyorlar. Peki bu uçakları denetleme yetkimiz var mı? Yok. Kaldı ki deniz yolu diye bir şey var; bir hafta geç olur, mis gibi boğazlardan şilebi geçirirsin Montrö Sözleşmesine göre, doğru mu Samet, anlat anlat çekinme, yüksek sesle söyle duysun herkes... Haa istihbaratı nereden geldi bu operasyonun soruyorum şimdi Samet’e? Kaynak millî midir, karışık mıdır? Samet ne bileyim ben diyor, haklı çocuk, bilemez. Başbakan biliyor ama haklı olarak “Söylenmez” diyor. Tamam söyleme fakat burada büyük bir kurum tehdit altında. İnsanlar nereye gittiklerini bilmek istiyorlar. Her gün ekran başında, yürekler ağızda ne olacak diye bekliyor insancıklar, acaba bugün başımıza nasıl bir iş gelecek diye. Diyorlar ki Suriye antidemokratik, Esed de zalim, onun için Arap Baharı burda da çiçek açsın diye angajman değiştirdik. İyi de güzel abim, İsrail’i de dahil, Ortadoğu’da şöyle eli yüzü düzgün bir demokratik rejim göstersene bana. Niçin sultanlıklara, şeyhliklere, emirliklere demokrasi dikte etmiyoruz da ille de Suriye diyoruz; haksız mıyım Samet? Haksızsam haksızsın de hemen kovayım seni o’ssaat. Samet de Memet de bu kurumdan daha büyük değildir çünkü; kurumun çıkarları sözkonusu olduğunda gözümü kırpmam, babamı tanımam; gazetecisiniz, doğruları yazın, şunlara söyle doğruları yazsınlar Samet. Şahidim bu çocuktur, bunun da namusu şerefi varsa anlatsın birer birer. Aslında bu söylediklerim bir şey değil; haftaya basın toplantısı yapıp anlatacağım her şeyi, yer yerinden oynayacak. Derinlik mi sığlık mı göreceksiniz o zaman! Güzel konuştum mu Samet, sesli tasdik et; emme-basma tulumba gibi başını sallayıp kaşını gözünü oynatma, herkes duysun, kamuoyu da duysun.

Benim teyzem de seviyor böyle aktif dış politikayı ama huzur kalmadı burada arkadaş, yalanım varsa yalan de Samet!