Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

  • Aziz üstadım, görüyorum; her zamanki gibi çok meşgulsünüz ama benim de size bazı sorularım var. Aslında siz hoca, ben çömez olduğuma göre soruları hep benim sormam gerekiyordu...

  • Haklısın çekirge evlâdım, haydi sor bakalım soracağını.

  • Hocam, ulusalcılıkla milliyetçilik arasındaki farkı ben bir türlü anlayamıyorum meselâ?

  • Turnalar hep yükseklerden uçar ama yuvalarını hep yere, toprağa yaparlar oğlum.

  • Anlayamadım hocam, yani?..

  • Yanisi şu oğlum; kabuğunu soymadan karpuzu yiyemezsin; sular alçağa akar. Üzüm üzüme baka baka kararır.

  • Yine anlamadım ama en iyisi öteki soruya geçeyim; 301. madde üzerinde bir kısım aydınlarımızın bu derece aşırı alınganlık göstermesini neye bağlarsınız?

  • Müzik bir sessizlik sanatıdır Çekirge; iptidâ sükûnet vardı. Nağmelerin güzelliğini yapan güzel sesler değil sükûttur.

  • Yine anlamıyorum hocam?

  • Anlamak, anlamsızlığın çiçeğidir. Yere düşen bir kar tanesini düşün; konacağı yerin anlamı hakkında kar tanesinin düşünmesi, ancak sığ sazlıklarda gezinen bir sazanın şarkı söylemesi kadar mânidardır.

  • Hocam çok derin şeyler söylüyorsunuz, inşallah ilerde bu sözlerin ne mânâya geldiğini öğrenebilirim. Derinlikten söz açılmışken onu sorayım; derin devlet hakkında ne diyorsunuz üstâdım?

  • Kalbinde yeşil bir dal bulundurursan oğlum, günün birinde mutlaka şakıyan bir kuş konacaktır omzuna ve unutma ki rüzgâr yoksa dalga da yoktur.

  • Yani?

  • Ah çekirge, gülerken göbeği oynamayan adamlardan korkmalısın, çünkü bilgi, kanı soğutan bir tesire sahiptir. Yani demek istiyorum ki, kuyu aslında o kadar derin değil fakat ip kısa...

  • Bunu biraz anladım galiba; o halde bir vatandaş olarak üzerimize düşen görev nedir hocam?

  • Mutlu olmak için bir başka günü bekleyen adam, karşı kıyıya geçmek için nehrin çekilmesini bekleyen bir sineğe benzer.

  • İyi de hocam sinek niye beklesin ki; vız diye uçar gider karşıya...

  • Bindiğin dalı keseceksen evlâdım, altında aslan olmadığından emin olacaksın; bir entelektüelin asla unutmadığı bir prensiptir bu; sinekler de unutmaz.

  • Bu cinayet de galiba faili meçhuller dosyasına girecek anlaşılan; asıl sorumlular bulunur mu dersiniz üstâdım?

  • Dostunun yüzündeki sineği baltayla kovalamaya kalkışan vefâkar arkadaşın hikâyesini duydun mu? O hikâye der ki, fıskiyeden fışkıran su sonunda yere düşecektir!

  • Anlıyorum... Zaten derler ki hocam, bir kaplanın kuyruğunu asla tutma ama tuttuysan kesinlikle bırakma!

  • Ne demek şimdi bu çekirge, niçin anlamsız lâflar ediyorsun ki?

  • Niçin anlamsız olsun hocam, öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar.

  • Ama küçük üzüntüler konuşurlar, büyük dertler ise dilsizdir.

  • Buna katılırım çünkü, pirincin içinde siyah taşlardan değil, beyaz olanlardan korkmak lâzımdır hocam!

  • Bakıyorum bu sohbet seni pek sardı çekirge; artık keselim, işlerin seni bekliyor...

  • Ama hocam hiçbir soruma doğru dürüst cevap vermediniz ki?

  • Bilgece cevap almak isteyenler akıllıca soru sorarlar çekirge; beni böyle lüzumsuz ve boş şeylerle meşgul ettiğin için sana iyi bir ceza vermem gerekiyor. Sana ceza olarak Cumhurbaşkanı'nın yedi yıl boyunca yaptığı bütün basın açıklamalarını ezberleme ödevini veriyorum.

  • Hocaaam!..