Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

Havuz gazetelerinin ‘İşte böyle vururuz, hizaya getiririz' yollu laflarına bakmayın siz.

Güyâ operasyonun hedefi, Suriye'nin kuzeyinde IŞİD'in, Irak'ta ise PKK'nın tehdidini kurutmakmış. O tehdit kaynakları en azından üç seneden beri faaliyetteydi ve o zaman değil de şimdi şahinleşmek için geçerli hiçbir sebep yok. Tabii, Suruç'ta IŞİD'e fatura edilen bombalı eylemin zamanlamasındaki anlamı hesaba katmazsak! Bu eylemin gerçek faillerini teşhis etmeden başta hudut ötesi hava harekâtı olmak üzere IŞİD hedeflerini bombalamanın hikmeti anlaşılmıyor. Sade IŞİD değil, ‘Havalanmışken PKK hedeflerini de vuralım' dercesine cepheyi genişletmenin hikmeti de askıda; kezâ içerde ârıza çıkarması muhtemel odakların sinir uçlarına yönelik baskın ve tutuklamalar da öyle...

Birkaç filo kaldırmakla IŞİD ve PKK caydırılabiliyorsa niçin beklediniz diye sormazlar mı adama. Kökü, hatta kılcal damarları Türkiye'nin sosyolojik dokusundan beslenen bu oluşumları havadan bombalamanın çare olmadığını bilen bir Allah kulu yok mu Ankara'da? Bunlar herkesi kör âlemi sersem mi sanıyorlar?

İktidarın âniden ilhama tutulup şahinleşmesinde basiret izi görmüyorum; madem tehdid idiler, niçin 3 yıl boyunca beklenilmiştir ve daha gülüncü 3 yıl boyunca -meselâ PKK ile- sarım-gülüm müzakere masaları kurulup bu ‘şeytânî' örgüte meşruluk kazandırılmıştır?

Parlamenter sistemimize Saray blokaj koydu. Fiili duruma göre Türkiye, Sayın Erdoğan'ın irâdesiyle savaşa girebilecek derecede (ki zaten savaşta) parlamento denetimden uzaklaşmış durumda. CHP, koalisyon görüşmesinin ortağı olarak ‘mırın-kırın'dan ötede tepki vermiyor. MHP, ‘ben söylemiştim, birbir çıkıyor' havasında durumdan hoşnut. HDP'ye gelince onlar, seçim öncesindeki demokrat ve hürriyetçi tutumunu devam ettirememekten muzdarip. Şahinler, Kürt hareketinde de inisiyatifi ele aldı; iktidar da IŞİD hedeflerinin yanına PKK kamplarını ilâve etme kurnazlığıyla HDP'deki güvercin kanadın elini bağladı. Meclis'in iktidardan bağımsız olarak, ‘Durun bakalım n'ooluyor' diyebilme şansı kalmadı. MHP, parlamenter sisteminin yasama uzvunu, küçük kaprislerle iktidara hediye ettiğinden beri Meclis avara kasnağa düştü. Vekillerin özlük hakları tıkır tıkır işlemekte fakat Meclis'in aslî fonksiyonu battal.

Size komik, hatta fantezi derecede saçma görünebilir. Şu saçma-sapan ortamda sadece HDP'nin parlamenter ve demokratik bir kurum olarak Türkiye'yi sağduyu çizgisine çekebilme potansiyeli var. Potansiyel var da kabiliyet de var mı bilmiyorum. HDP eğer PKK ile arasına ciddi ve sert bir bariyer koyabilirse Türkiye'de demokratik muhalefetin biricik adresi olabilir. ‘Her türlü şiddete karşıyız, savaş çözüm değil' yollu ortaya karışık beyanların mânâsı yok. Güvercinler güvercin gibi konuşmalı ve medya yönlendirmeleriyle sersemlemiş kamuoyuna duru, temiz ve kolay anlaşılır bir seçenek koymalı. Söylediklerimin HDP'yi bir Kürt partisi olmaktan çıkaracağını, tamamen merkeze doğru yönlendireceğini biliyorum; HDP içinde birkaç kişi hariç, bu projeyi ciddiye alacağını da sanmam. Bunlar görünür olgular fakat birilerinin çıkıp parlamenter demokratik sisteme sahip çıkması, keyfi yönetime engel olması lâzım.

Türkiye şu anda basiretini yitirmiş ve ne yapacağını bilmeyen bir ekip tarafından yönetiliyor; dış baskılara karşı (Niçin acaba?) en korunmasız durumdayız. Verilen kararlarda siyasi aklın izi yok ve daha beteri, meclis de etkisizleştirilmiş durumda.

İktidar, 17-25 sürecinden daha vahim, daha ağır hatalar içinde. Parmağımızı merdaneye kaptırdık ve biri fişi çekmezse kötü âkıbet yaklaşıyor.

İşte o biri, parlamentomuz olsun isterdim. Yeni vekiller; duyuyor, anlıyor musunuz?