Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

Hamdele ve salveleden sonra derim ki aziz cemaat bu haftaki hutbemizin mevzuu, şu bizim cuma hutbelerinin değerlendirilmesi hakkında olacaktır inşaallah.

Eey şerefli Müslümanlar... Bildiğiniz gibi geçen hafta din-i mübîn-i İslâm'ın, ırkçılık, kavmiyetçilik ve asabiyye aleyhindeki hükümlerini bu minberde sizlere teker teker derc ederek ortaya karışık bir meşaz, bir i'kaz ve ihtar vermiş idik. Fakat ne görüyoruz? Ayıptır söylemesi câmilerimize kadar gelip tam bir kemâl-i edeb ve huşû ile hutbeleri dinliyor gibi yaparken çıkınca yine bildiğinizi işlemektesiniz! Efendiler, başkanlığımız tarafından özene-bezene hazırlanan bu önemli meşazın boşa gitmesi gadab-ı şâhâneyi mûcib olmuştur! Netekim çok âlî ve muhterem bir büyüğümüz ki siz onu gayet iyi tanırsınız, “N'ooluyor arkadaş; bu millet, bu cami cemaati artık hutbeleri yarım kulakla mı dinliyor? Bir faidesini göremeyecek isek bu teşkilâta niçin bütçeden kıyamet gibi para aktarıyoruz?” şeklinde sitemlerini ifade buyurmuşlardır. Hafazanallah!

Mü'min kardeşlerim, bakınız geçen yıl 30 Mart seçimlerinden iki gün önce yine, “Gemiyi deldirmeyelim aziz Müslümanlar” konulu bir hutbe irâd etmiştik de pek faideli olmuş idi; lakin o gün deldirmediğimiz gemi, seçimi müteakiben her tarafından su alarak yanlamış vaziyettedir. İşte sizlere geçen hafta biraz dolaylı olarak fakat yine de açık açık ifade edildi ki kavmiyetçilik yapan partilere oy vermeyiniz; dalâlete düşmeyiniz, fitneyi uyandırmayınız. Fakat ne görüyoruz? Biz sanki öyle tembih etmemişiz gibi bir kısım Müslüman kardeşlerimiz gidip yine bildikleri üzere kendi kavimlerinin asabiyye dâvâsını güden bazı partilere güle oynaya oy vermiş, hatta bunlardan birini sanki büyük bir marifet yaparcasına barajın üstüne çıkarmak cür'etini dahi göstermişlerdir. İnsan biraz hayâ eder efendiler!

Başkanlığımız, bu gaafil ve kulağının üstüne yatarak dini irşada aldırış etmeyen kardeşlerimizi şiddetle kınayarak işbu kardeşlerimizin bir an evvel millî şuura dönmesini niyaz eder.

“Aamiin” diyorsunuz da muhterem cemaat, biz burdan ne söylesek he diyor sonra yine bildiğinizi işliyorsunuz. Hâşâ huzurdan bu minberden anayasanın başlangıç kısmını da okusam, siz yine fasıl başlarında âmin çekersiniz gibime geliyor. Olur mu Müslümanlar, ulû'l-emre itaatten anladığınız bu mudur? Lütfen yani!

Efendiler, gelelim bu haftanın meşazına: Fitne, nifak ve tefrikanın ümmeti ne hâle getirdiği mâlumdur. İmamet ve hilâfette ortaklık ve müşareket olmaz. Her evin nasıl bir reisi varsa, her hükümetin de sadece bir reisi olmalıdır. Binaenaleyh koalisyon denilen usûl, haçlı zihniyetinin bünyemize soktuğu bir fitne fitili olup şer'an ve dînen caiz değildir. Geçen hafta oğlan yedi oyuna, çoban yedi koyuna gitti, bildiğinizi işlediniz; bir anlık gafilliğiniz memlekete pahalıya patladı; şimdi ağzını açan lâf sahibi oldu. Heriflerde dil kürek gibi uzadı. Nâehil kimseleri söz sahibi ettiniz. Tevbe ediniz aziz cemaat, istiğfar ediniz ve zihniyetinizi düzeltiniz ki bu seyyiâtınızdan hesaba çekilmeyesiniz. Aman ha, aman ha!

Gemi yanlamıştır velâkin çok şükür ki, nice fırtınalar görüp çileler çekmiş muhterem ve tecrübeli kaptanımız halen kaptan köşkünde bulunuyor. Bir takım tayfaların âsîliğinden ötürü çıkan tefrikayı altederek gemiyi yine selâmet ve bereket sahillerine götürecek olan da yine odur. Hepimiz süflî ömürlerimizden birer yılını ona fedâ etsek yeridir ve emirü'l-mü'mininimiz elbette bir takım çâreler düşünmektedir. Sâkin, mutmain ve itaatkâr olunuz. İmdi ona hulûs-i kalb ile itimad edelim ve bu minberden verilen meşazları artık ciddiye alalım. Bu hutbeler, uzman bir ekibin nice alın teri ve göz nuru mahsûlüdür ve bu meşazlara riayet etmeniz dini bir mükellefiyettir.

Çıkarken vakfımız içün yardım toplanacaktır Müslümanlar; az çok demeyelim. Unutmayınız ki bir sadaka çok belâ defeder.

Bir daha tekerrür etmesin! Aman ha, aman ha!