Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

Şu aziz ve mübarek ülkenin ne hale getirildiğine bakar mısınız? Sittin senedir gidip, icabında mâaile adam gibi içki içtiğimiz lokantalarda artık çaktırmadan içki servisi kaldırılıyor.

Nereye gidiyoruz, bu iktidar ülkeyi nereye götürüyor; Anadolu aydınlanmasının yiğit savaşımcıları, uyanınız yahu!

Tehlikenin farkında mısınız?

Yer, Yıldız Porselen restoran; bu güzide ve nezih mahalde artık içki satılmıyor. Önceki gün fotoğrafçı arkadaşımla sıradan bir müşteri gibi çaktırmadan restorana gittik. Siz bilmezsiniz, burası yemyeşil ağaçların içinde Boğaz'ın eşsiz manzarasına nâzır saklı köşelerden biri. "Şöyle manzaraya karşı şarap içelim" diyoruz fakat nezaketiyle bizi etkilemeye kalkan garson, kadehlerimize -arsız ve pişkin bir edâ ile- su koyarken, "ne yazık ki alkol servisimiz yok" cevabını veriyor. Araştırıyoruz, niçin içki yok diye; meğer içki veriliyormuş ama fiyatlandırma henüz yapılmamışmış... Kardeşim neticede rakıdır, şaraptır fiyatı belli; bunun fiyatını koymak için logaritma bilmek gerekmez. Garson da emir kulu, terbiyeli çocuk ama kendisine tembih edileni tekrarlıyor; hazırlık yapıyorlarmış da, tez zamanda fiyatı belirleyeceklermiş de.. Eloğlu o sürede Mars'a uzay aracı yolluyor. Bahâne tabii, yer miyiz ayol?

Bu ülkede kaç lokantada, kaç etliekmekçide, kaç köftecide içki satışı yapılmadığının farkında mısınız ey halkım? Artık olaya bu gözle bakınız ve lütfen uyanınız. İnanmayan gitsin Sultanahmet Köftecisi'ne bir duble rakı istesin de alacağı cevabı görsün!

Meğer ne kadar aymazlaştırılmış, ne denli uyuşturulmuşuz? Bu işler böyledir, içki yasağıyla başlar ve devam eder. Geçenlerde "Persepolis" filmini seyrettim ve uyandım; dedim ki, "yav bunlar da ülkeyi aynen İran gibi yapmak istiyorlar!"

Haa, konuyu çarpıtmanın âlemi yok; içki içerim içmem o ayrı, fakat Yıldız Porselen restoranında içki içebilme ihtimâlime kasdedilmesine de izin vermem. Bir dakika, aloo, biz, sicilli keş takımından Bekri Mustafa'nın torunu değiliz ki kardeşim? İçkinin âdâbını biliriz öğünmek gibi olmasın. Ne yani, bu yaştan sonra tekel bayiinde gazeteye sardığımız şişeyi pardesü cebine zulalayıp kuytu köşelerinde yumruk mezesiyle kafaya dikecek değiliz heralde? Bir hakkı savunmak başka, bizzat kullanmak başka. Laik hayat tarzı diye bir şey vardır ve eğer varsa içki kavramı da bu hürriyetin kilit taşıdır. İçki burcunu o yüzden iyi savunmak gerek; o burç düşerse, ertesi gün bunlar bizi toplu vakit namazlarına zorlamaya kalkışırlar düpedüz!

Neyse ki CHP'li bir vekile hanım Meclis'e taşıyıp soru önergesi verdi fakat aldığı cevap çok vahim; "içki veriyoz da vermeyyoz" gibi sinsi, bulanık, kafa karıştırıcı bir şey... Bir dakika, bir dakika; biz bu ülkede Yıldız Porselen restoranında şöyle Boğaz'a karşı kafa çekmeyecek miyiz yani?

İlgili bakan her kimse, hemen bu güzide restoranımızdaki içki servisini fiyatlandırmalı, tarifeyi de hatta Resmi Gazete'de yayınlamalıdır ki laiklik için güvence olsun.Nitekim bakınız İtalya'da laik güçler, Milano Camii'nde cuma namazı kılıyoruz ayağına yatarak kaldırıma pösteki seren laiklik karşıtı güçleri muma çevirmiştir. Her cuma, "içerde yer kalmadı, mecburen kaldırıma taşıyoruz" numarasını çeken azgın güruhu izlemeye alan Batı Çalışma grubu, pardon Milano polisi, geçen cuma kaldırımı kordona alarak cemaatin kanundışı eylemini engellemiştir.

Ya bizde, ya bizde? Bilmem kaç bin tane câmi, bangır bangır hoparlörler, abdesthane rezilliği, ayak kokusu, cahil kalabalıklar, bir curcuna... Kaçıp nefes alacak yerleri de birer birer alkolden arındırıyorlar. İmdat yahu imdat!