Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

"Uzaylı" yanlış kelime; ilk uzaylı müzik ve fikir adamımız Mustafa Topaloğlu, "aslında hepimiz uzaylıyız" tesbitiyle yıllar önce, dünyalıların da uzaya ait olduğunu intelijansiyamıza hatırlatmıştı.

Bahsedeceğim uzaylı, işte tam da bu mânâda "dünyalı" filan değil; resmen ecnebî, daha doğrusu dünyalı olmayan bir yaratık. Geçenlerde uçan dairesi ile Türkiye gezisi yaparak gördüklerini e-mektup haline getirip adresime yollamış; sağ olsun.

Özetle diyor ki:

"Çok tartışıyorsunuz fakat kusura bakmayın boş tartışıyorsunuz. Yayın organlarından bu tartışmaları takip ettiğim kadarıyla birbirinizi sevmiyorsunuz, karşı tarafı anlamaya yanaşmıyorsunuz, kendi fikrinizle mağrursunuz ve daha kötüsü, bu kör dövüşü esnasında sizin için en değerli şeyin 'gündemde kalmak, kendisinden bahsedilmek' olduğunu sanıyorsunuz. Tartışmayı şehvet derecesinde benimsediğiniz için daha ilginç bir tartışma konusu çıktığında eski konuyu bırakıveriyorsunuz."

"Mesela bir dizi film tartışması yaşanıyor ülkenizde; önceleri zannettim ki Türkler için bu hayati derecede önemli bir şeydir; fakat bunun aslında ticari bir metâ, bir ürün olduğunu fark edip şaşırdım. Ticari konulara bu kadar önem vermeniz çok ilginç. Sizde olguların gerçek mâhiyetini kolay kavrayamamak türünden bir ârıza var gibi ama gariptir, bu ârıza sizi çocuksu ve mâsum gösteriyor."

"Bir de 301 diye üç rakamlı bir şey uçuşuyor ülkenizden uzaya. İki gün önce benim uçan dairenin kompütürüne sizin 301'le ilgili tartışmaları yükleyip "analiz et" komutu verdim. O gün bu gündür âlet dondu kaldı. Ara sıra öksürük gibi sesler veriyor, ızgarasından duman çıkıyor. Az önce ekranda bir yazı belirdikten sonra kompüter ebediyyen sustu. Yazı şöyleydi: 'İyi orta gol getirir!' Âletin yenisini ısmarladım."

"Gazeteleriniz çok eğlenceli; bazıları ilk sayfaya giyinmemiş kadın resimleri koymakla diğerlerinden ayrılıyor. Bu resimlerin bir tür parola olup olmadığını anlamak için çok düşündüm, yine de anlayamadım; bir anlamı olabilir mi?"

"Amerikalılarla kapı bir komşu olduğunuzu yeni öğrendim; hayırlı olsun. Yukardan bakınca milli hudutlar görülmüyor ama dünyalıların bu gibi şeylere ne kadar önem verdiğini anlamak bana çok zaman kaybettirdi. Keşke komşularınızı seçebilme şansınız olsaydı!"

"Kırk küsur milyon cep telefonu abonesi varmış ülkenizde. Bir konuyu delicesine merak ediyorum; kuzum, konuşacak ne buluyorsunuz birbirinizle?.."

"Şu konu da çok garibime gidiyor; bir deprem olduğunda, bir bina yıkıldığında nedense altında hiçbir teknik eleman, şehir yöneticisi veya kamu görevlisi kalmıyor. Önceden haber mi alıyorlardır nedir? Sorumluları önce anonimleştirip sonra belirsiz hale getirmekte müthiş bir icat yapmışsınız. Depremden ötürü bina sorumluları aleyhine açılacak davaları zamanaşımına tabi tutmanız ise görkemli bir hukuk başarısı!"

"Rekorlar konusundaki hassasiyetiniz beni duygulandırıyor ama haberiniz olsun, dünyanın en büyük bayrağı diye yaptığınız çalışma uzaydan maalesef görünmüyor. Ama nasıldı, 'bu millet isterse yelkenlerini atlastan, halatlarını ibrişimden...' evet, isterseniz yapabilirsiniz; hatta yapmalısınız!"

"Başbakanınızın görme özürlü bir şarkıcıya hız rekoru kırdırmak için ne kadar gayret gösterdiğini öğrenince dayanamayıp ağladım burada. Ne yazık ki gözyaşlarım tavana yapışıyor. Mâlum, yerçekimi..."

"Önceki gece önemli bir maçınız vardı galiba; pencereden Türkiye'yi seyrederken şunu gözlemledim; önce atılan gollere sevinenler, sonradan atılan iki gole sevinenlerden daha fazla gibi geldi bana sanki? Böyle şey olur mu, çok garipsedim!"

"Şimdilik bu kadar, bir ara tekrar uğrarım aziz dostum."