Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

Üstad nice zamandan beri Kung Fu okulundaki eğitim faaliyetlerini yüzüstü bırakmıştır; her gün sekiz-on gazete aldırarak odasına kapanmakta ve gece yarılarına kadar olup biteni anlamaya çalışmaktadır. Önceki gün gece yarısı Çekirgeye haber yollayarak çatıdaki kuş pisliklerini kürdanla kazımayı bırakıp yanına çağırttığında zihni yine karmakarışıktır.

  • Çekirge, evlâdım, kalan saçımın üç-beş telini de bu 301. madde yüzünden kaybedeceğim; söylesene 301. madde Hrant Dink'in katline sebep oldu mu hakikaten?..

  • İsterseniz baştan anlatayım hocam. Hukuk mevzuatını AB'ye uydurmak için bir süre önce TCK'da geniş değişiklikler yaptık. 301. madde ise işte bu çalışmalar esnasında AB'ye danışılarak kaleme alındı.

  • Yaa, bunu bilmiyordum!

  • Evet hocam. Bu madde aslında bir pakettir. TCK'nın 299. maddesi cumhurbaşkanına, 300. maddesi devletin egemenlik alametlerine, 301 ise Türklüğü, cumhuriyeti, devletin kurum ve organlarına yönelik aşağılama eylemlerini cezalandırır ve benzeri kanunlar AB ülkelerinde de yürürlüktedir.

  • Peki niye kızıyor bizim bu entellektüeller 301'e?

  • Bilmiyorum hocam; galiba maddedeki "Türklük" kavramına itiraz ediyor, bunu pek muğlak ve her istikamette yorumlanabilir bir hukuk tuzağı olarak görüyorlar.

  • Öyle mi gerçekten?

  • Kanunla her şeyi tarif edemezsiniz ki hocam; bir hukuk külliyatını üç boyutlu hale getiren ve ona değer kazandıran o ülkenin hukukçularıdır. Dink davasında yargı organı bu maddeyi hayli daraltarak yorumlamayı tercih etti, daha mâkul yorumlar getiren bilirkişi raporu ve sair hukukçuların görüşleri mahkeme kararını etkileyemedi.

  • Yani diyorsun ki, maddede suç yok; uygulayıcının ârif olması lâzım?

  • Ârif demeyelim de, kanunun rûhunu öne alan bir yorum geliştirebilirlerdi; böyle tercih ettiler. Nitekim 301'in komşu maddelerinde Cumhurbaşkanı'na, bayrağa, sair egemenlik alâmetlerine dahletmek fiili cezalandırılıyor; bu maddelerin hepsinde de "Türklük" kavramına benzer bir muğlaklık var. Bu gibi belirsizlikleri kanunu yorumlayanlar aydınlatırlar. Dink'in söz konusu yazılarını ben de okudum ve kendimi hakarete uğramış hissetmedim meselâ hocam.

  • Peki, niçin 299 veya 300'ü değil de 301'i hedef alıyor bu entelektüeller?

  • Güç denemesi yapıyorlar galiba; geleneksel patronaj üstünlüklerini sınıyorlar. Doğrusunu söylemek gerekirse hükümet de bu maddeyi sahiplenemiyor. "Yolda buldum, iyilik olsun diye elinden tutup karakola getirdim; şimdi bana niçin kızıyorsunuz"a benzer bir yılgınlık sergiliyor.

  • Yav çekirge, bu Türklük denilen şey gerçekten de maddedeki şekliyle muğlak mı; yeniden yazılması gerekir mi?

  • Güzel hocam, her hukuk mevzuatında olduğu gibi bizde de buna benzer muğlak ibâreler vardır; meselâ alın Anayasa'nın dibâcesini; muğlaklık itibariyle "Sisler Bulvarı"nı geride bırakır. Bizde kanun koyucu daha Atatürk milliyetçiliğini, hatta "inkılâpları" bile doğru dürüst tarif edememiştir; nerde kaldı, "ebedî varlık", "çağdaş medeniyet düzeyi", "eşsiz kahraman", "hürriyetçi demokrasi" gibi platonik tamlamaların içini doldurabilsin? Dolayısı ile kanun koyucu diyor ki, bir Fransız'ı, Fransızlığından ötürü hakarete uğradığı hissine yönelten şeyler ne ise, aynı hakaret fiili Türkiye'de de yasak olsun! Aslında size bir şey söyleyim mi hocam? Bu gibi kanunlar, her ülkenin mevzuatında Karınca Duası gibi bir yerlerde durur; kimse haberdar bile olmaz, uygulanması nadirattandır fakat lâzım olmuyor diye yürürlükten kaldırmazlar. Şimdi son soru... bizde niçin bu madde dünyanın en vahim ve acil şeyi haline getiriliyor?

  • Kerataya bak; ne bileyim ben? Burada soruları ben soruyorum, haydi bakalım bacaya, marş!