Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

Denizli Pamukkale Üniversitesi'nde görev yapan Metin Yerdelen, vaktiyle "Kara Şimşek" diye ünlenen televizyon dizisindeki konuşan arabadan aldığı ilhamla sıradan bir otomobili "akıllandırmayı" başarmış bulunuyor. Talebinize göre 300 ilâ 1.300 YTL arasında değişen bir fiyata arabanızı konuşturmanız artık yerli teknolojiyle mümkün olabilecek.

Bunun üzerine ben de, çorbada tuzum bulunsun diyerek, akıllı otomobiliyle yola çıkan bir yurdum insanının, arabasıyla muhabbetini canlandırmak istiyorum.

Başlamadan haber vereyim; arabanın adını "Hakkı" koydum; şaşırmayınız.


-Merhaba Hakkı, hava ne güzel değil mi?

-Valla termometre 22 yazıyor ama güvenmeyeceksin; nisan havası belli olmaz çarpar. Yün fanilanı çıkarmadın değil mi abi?

-Yav Hakkı çıkarmayacaktım ama dün bir terlemişim, az kalsın hasta olacaktım; bu yüzden sabah giymedim fanileyi, hem kaşıntı da yapıyordu...

-Kaşıntı dedin de abi; sen benim kaskomu yaptırmadın değil mi hâlâ; eskisi biteli iki ay oldu haberin olsun!

-Hakkıcığım, kaşıntıyla kaskonun ne ilgisi var şimdi; tam anlayamadım?

-İkisi de "k" ile başlıyor. Keh keh, espri yaptım! Bu arada depoda sadece iki litre otogaz kaldı; yolda kalırsan Hakkı uyarmadı deme sonra...

-Hakkıcığım, belki inanmayacaksın ama onu ben göstergeden de görebiliyorum; cebinde paran var mı diye sorduğun yok; bu adam ne yer ne içer, nasıl para kazanır?.. Yok kasko, yok otogaz...

-Amortisörler de pek iyi sayılmaz. Sol arka, hidrolik kaçırıyor çaktırmadan...

-Bakarız bir ara. Hele bismillah deyip yola çıkalım da...

-Hareket etmeden söyleyim, aşağıda bir kedi yavrusu var!

-Aşağıda ne demek, sen karterin altını da görebiliyor musun?

-Aslında görebilirdim ama sen kamera istemedin kartere. Dışardan gelen sesleri filtreden geçirip analiz ediyorum.

-Oldu olacak "kişt kişt" diyemedin mi?

-Kararları sen veriyorsun abi; ben sana yardım ediyorum sadece!

-Tövbe estağfurullah; bindik bir alâmete...

....

-Abi, demin seni sollayan açık bej Şahin vardı ya; hani şu modifiye olan...

-Hee, n'oolmuş ki?

-Geçerken sana bakıp terbiyesiz şeyler söyledi abi; bilgin olsun!

-Vay şerefsiz; biraz hızlansana, yetişip şunun yakasını desteleyim bir...

-Uyma abi elin cahiline; boşveeer... Abi be, bir şey soracağım ama yanlış anlamazsın değil mi?

-Ne gibi Hakkı? Nasıl yani?

-Abiciğim bu bizim yenge sana pek iyi bakmıyor galiba; demin dikkat ettim, pantolonun buruşmuş, diz yerleri boru gibi. Abi, bu kadın ütü yapmaz mı, yok mu öyle bir âdeti?

-Yav Hakkı, sana ne kardeşim benim aile hayatımdan, pantolonumun paçasından; oğlum sen kırk yıllık karımı boşatacak mısın bana, belâ mısın nesin be? Bak ellerim titriyor sinirden...

-Abi dikkat et, az kalsın vuracaktın öndeki Mersedes'e; ondan sonra sittin sene borç öde dur!

-O kadar akıllıysan, önceden ikaz et oğlum; tutmuş ayakkabımdan, pantolonumdan...

-Abi hakikaten ayakkabıların da fecî durumda; arada sırada boyasan diyorum; şöyle en azından ayda bir filân?

-N'ooluyor Hakkı, komiklik mi yapıyorsun; çeneni kapat, yoksa kaputu açar, ne kadar devren varsa levye ile felç ederim seni...

-Tamam abi, sustum işte; lâkin çok fevrîsin; hemen parlıyorsun. Trafiğe çıkan adamın âsâbı, sinirleri alınmış çiğ köftelik et gibi olacak; sen barutsun be abim. İşte sustum fakat bir kilometre sonra motor harareti yüzünden pistonlar gömlek yakacak...

-Ee, n'aapalım öyleyse; durayım mı Hakkı, ne tavsiye edersin, durayım mı, yoksa tamirciye mi gidelim yol yakınken?

-...!

-Konuşsana be Hakkı; küsmenin sırası mı oğlum, tam lâzım oldun, yaptığın işe bak!..

-Şaka yaptım abi, motor saat gibi...

-Yav Hakkı böyle şaka olur mu, zaten arabaya akıl taktıracağız, konuşacak diye bir sürü borca girdim. Sen sinirime basıyorsun.

-Yenge de öyle diyor zaten, çok sinirli olduğundan yakındı dün; alt kattaki komşu kadınla markete gitmiştik hep beraber. Bu arada sirke midir zeytinyağı mıdır, ucuzluktan almışlar; arka bagaja aktı epeyce... Sana söylemiş miydi?

-Yoo, bizimkiler dün markete gittiler ha; demek gaz ondan bitiverdi çabucak!

-Sadece market mi abi; oradan da alt komşunun hanımının kızkardeşlerine gidip geldik; tam 55 kilometre.

-Bak seen, anlat anlat, heyecanlı oluyor...

-Yolda yenge hep senden şikâyet etti abi; vallahi yüzlerim yer oldu. Sen hakikaten bu kadar huysuz, cimri, kaba bir adam mısın patron?

-Öyle mi dedi, başka neler dedi?

-Senin annen hakkında da bazı kötü şeyler söyledi ama söyleyemem; anneni pek sevmiyor galiba?

-Biliyordum zaten ben.. E, sen bu arada lâfa hiç karışmadın mı, nasıl dayandın?

-Ben dinlenme modundaydım abi; bu modda iken konuşmam, sadece dinlerim.

-İyi, en azından benim sırlarımı anlatmamışsındır hanıma; seni müzevir seni.. ulen yoksa anlattın mı geçen geceki şeyleri?..

-Aman abi anlatılır mı; çok kırıldım vallahi; öyle lâf taşımak olur mu karıyla koca arasında. Asla! Yalnız, belki bazı şeyler ağzımdan kaçmış olabilir...

-Anlaşıldı Hakkı, seni takan usta hangi sanayi bölgesindeydi bakayım?

-Niye sordun ki abi; ne güzel muhabbet ediyorduk şurda!

-O adam demişti ki, "sohbeti çok tatlıdır; beğenmezsen dükkân senin!" Anladın mı Hakkıcığım şimdi durumu? Çok muhabbet tez ayrılık getirdi!