Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

On yaşın kutlu olsun Aksiyon; daha nice on yıllara. İlk günden bugüne Aksiyon"a emek veren herkesi, siz okuyucular adına tebrik etmeme izin verirsiniz değil mi? Haftalık haber dergisi, Türk okurunun pek alışkın olmadığı bir yayıncılık türü. Gazete satışlarının bile nüfusa nispetle hayli fukara çizgide seyrettiği bir kültür ikliminde haftalık periyot, okuyucuda yadırgama hissine yol açmış olsa gerektir.<br><br>

İşte bu yüzden geriye doğru gidildiğinde haftalık haber dergiciliğinde zihnimde kalan en önemli örnek, rahmetli Metin Toker"in çıkardığı Akis dergisiydi; sonraki yıllarda başka dergiler de yayınlandı ama Nokta"ya kadar iz bırakıcı nitelikte bir haber dergisi olmadı. Bundan on yıl önce telefondaki ses, "Bir haftalık haber dergisi çıkaracağız; adı Aksiyon. Teklif ve tenkitlerinizi bize iletirseniz memnun oluruz" dediğinde, böyle bir çalışmanın on yılını dolduracağını asla tahmin edemezdim. Çünkü haftalık dergi yayıncılığı o yıllarda Nokta"nın yoğun habercilik ve gündemi tayin etme çizgisinden uzaklaşarak Aktüel ve Tempo örneklerinde görüldüğü gibi pahalı kuşe kağıda basılan, magazin haberlerine ve pop kültüre yönelik bir üslûba bürünmüştü. Aksiyon"un bu vasatta haftalık dergi piyasasında yeni ve önemli bir okuyucu kitlesi yakalaması bana nazari planda pek iyimser bir düşünce gibi görünmüyordu.

En çok satan ama daha önemlisi en iyi dergi olmak

Geçen on yıl, tahminimde yanıldığımı ortaya çıkardı; on yıldan sonra neredeyse bir kütüphane rafını sağdan sola dolduracak kertede zengin Aksiyon koleksiyonuna bakarak bu yanılgımı itiraf etmekten zevk duyuyorum. Aksiyon dergisi şu anda Türkiye"nin en çok satan ve okunan haber dergisi. Başlangıcından bu yana Aksiyon"a emek verenler, tirajda birinci olmanın tek başına anlam ifade etmediğini bilecek kadar olgun kişilerdir. Eğer geçmiş on yıla dönük bir muhasebe yapılırsa, "çok satan dergi"den daha ziyade "iyi dergi" niteliğini hak etmiş olmak, onlara daha anlamlı ve leziz gelecektir; bundan eminim.

İyi dergi yapmanın ise ölçüsü yok; bu yüzden Aksiyon çalışanları, her sayıda bir öncekinden daha iyi dergi çıkarmak için daha çok çalışmak gerektiğini biliyorlar.

"Aksiyon mektebi"

On yılın sonunda en çok satan dergi olmak özelliğinin haricinde önemle kaydetmek gereken başka bir husus daha var: Aksiyon dergisi, medya kartellerinde genellikle başvurulan bir usulü takip edip de piyasanın en iyi habercilerini ve elemanlarını bir araya getirerek 100 metrelik yarışa en azından 20. metresinden başlayan bir dergi olmadı; tam aksine zaman zaman dergi sayfalarına da akseden emek ve ter izlerinden de fark edebileceği üzere ilk mensuplarının kendisini birer öğrenci gibi kabul ederek işe aşkla sarıldığı ve zamanla yeni mensuplarına öğretmenlik yapacak meslek tecrübesini kazandığı bir mektep oldu. Edebiyatımızda Abdülhak Hamid için kullanılan "şair-i mâder-zât" yani "anadan doğma şair" diye bir tâbir vardır; benzetme yerindeyse Aksiyon anadan doğma olmasa bile kendi kendini yetiştiren, hatâlarını çabuk fark ederek seviye çıtasını yükselten "oto-didakt" bir karakter kazandı.

O yüzdendir ki bu gün dergi haberciliğinde bir "Aksiyon ekolü"nün varlığından gönül rahatlığı ile bahsedebiliriz.

Habercilik, sadece habercilik

Hiç şüphesiz kolay olmadı: Türkiye"de çok dergi satmanın herkesçe bilinen ve ucuz kestirmelerine bu dergide asla iltifat edilmedi. Sansasyon yaratmak, gündem yapmak uğruna "karşı tarafı da dinle" ilkesine aykırı tarzında haber infazcılığına prim verilmedi. Aksiyon habercileri, kendileriyle aynı kulvarda yarışan refiklerinin aksine haber peşinde koşarken birtakım kapıların sadece kendileri için kapalı tutulduğunu gördülerse de bezginliğe ve atâlete kapılmadan rekabeti sürdürdüler. Başka dergilerin yaptığı gibi hediye promosyon kampanyaları ile okuyucu kazanmak yoluna da gidilmedi. Bu dergiyi çıkaranların, başlangıcından bugüne bu dergiye emek verenlerin övünmeleri gereken en mühim husus, bu derginin sadece habercilik yaparak ayakta kalmayı başarmış olmasıdır.

Aksiyon mektebi demiştik; burada yetişen, haberciliğin temel prensiplerini, habercilik teknolojisi kullanmayı ve mesleğin temel lâzımelerini bu çatı altında öğrenen pek çok arkadaşımız mesleklerinde yükselerek çalışmalarını başka yayın organlarında sürdürüyorlar ve bu nokta, Aksiyon mektebi için okuyucuların pek az fark edebildiği bir gurur kaynağı teşkil ediyor.

Kutul olsun; nice on yıllara!

On yıl, Türk basın hayatında önemli bir süre ama bundan daha iyisini yapmak isteyenlerin gözünde asla yetinilecek bir hedef değil. Aksiyon dergisi on yaşına basmanın gururunu yaşarken, bundan çok daha iyisini yapmak zorunda olduğunun da bilincinde. Bir an gururlanmak için soluklanabiliriz ama geçmiş başarılarla yaşamak, Aksiyon çalışanlarının hayat tarzına uymaz.

On yaşın kutlu olsun Aksiyon; daha nice on yıllara. İlk günden bugüne Aksiyon"a emek veren herkesi, siz okuyucular adına tebrik etmeme izin verirsiniz değil mi?